Bahar geldi, en azindan bizim buralarda.. havalar isindi, donmus bitkiler yeni fideler vermeye basladi. keyfim yerinde. Pazar gunu Ozdecigimle bahcelerimizi temizledik, yeni cicekler aldik.. gerci o kadar yorgun dusmustuk ki dikemedik, ama olsun.. kapimin onunde dikilmeyi bekliyorlar!
Bu haftaki Avrupa birligi dersim icin okumam gereken kitaplarin birnin ilk sayfasinda su yaziyordu:
"the new constitutionalism has it that legislation must conform to the dictates of the constitution - as interpreted by constitutional courts - or be invalid"
(Stone Sweet, 2000, p. 1).
Yani eger anayasanin ustunlugune inanan bir sistemse, yasama (ve yurutme) anayasaya uymalidir, ya da gecersiz sayilir.
O kadar cikip da demokrasi, halkin iradesi diye konusmaya gerek yok. Demokrasi ayni zamanda basimizdakileri kontrol edebilme gucudur.. Kimse biz %47lik destekle geldik diye her istedigini yapamaz.. Of of, neler olacak bakalim!
Anlamadigim sey ise su: anayasa mahkemesi anayasayi korumak icindir.. Yani hukumetlerin aksine ideolojisi degismeyen bir organdir oyle degil mi.. amaci da devletin temeli olan, demokrasinin asil temeli olan ilkeleri, yani anayasayi, korumaktir.. Hukumetler degisir, ideolojiler degisir, ama devletin temeli olan ilkeler degismez.. Bu kadar yildir laiktik, hadi artik bunu atalim denilemez.. Benim anayasa anlayisim budur en azindan.. O yuzden degistirilemez, degistirilmesi talep bile edilemez ilkeleri var anayasamizin. Demokrasinin temeli de anayasadir. Anayasadaki ozgurlukler kalktigi anda demokrasi kaybolmus demektir..
Demokrasi zarar goruyor diyorlar. Bence demokrasi anlayislarinda bir sakatlik var.. Guzel bir deyim vardir: tyranny of the majority - yani cogunlugun zulmu. Demokrasi var diye, secimle geldiler diye bir hukumet istedigi gibi kararlar verme ozgurlugune sahip degildir.. Anayasaya bagli kalindigi surece vardir demokrasi ve yine ayni sekilde, hukuk olan bir ulkede bir hukumet de ancak anayasaya bagli oldugu surece gorevine devam edebilir. Hukukun ustunlugu diyoruz biz buna! O kadar sasiracak bir sey yok.
Sirf secimle geldiler diye demokrasinin anlami olarak gormesin kimse kendini.. Tarih secimle gelenlerin ne kadar demokrasiye uygun olmayan davranislar gosterdiklerinin ornekleriyle doludur.. O yuzden kimse demokrasi, secim, milletin iradesi diye fazla havalanmasin - milletin iradesi hep degisir, hep degismistir.. Bugun boyle olan yarin da boyle olacak demek degildir..
Kaldi ki, demokrasinin temeli anayasadir. Eger anayasa isinize gelmiyorsa, sizin istediginiz duzeni saglayamiyorsa anayasa degismez - siz gidersiniz. Bu kadar da basit bir sey aslinda, hukuk devleti, o kadar tartismaya, aglamaya, demecler vermeye falan hic gerek yok. Oyunun kurallari vardir, kuralina gore oynamayan oyundan atilir.. kurallari da degistirmek o kadar kolay degildir. bu ulkede hukuk vardir, anayasa vardir, demokrasi vardir..
Ayrica da, bir ulkede meclis, hukumet, cumhurbaskanligi - butun bu kurumlar ayni ideolojinin kontrolu altindaysa, ayni insanlar tarafindan yonetiliyorsa ve farkli seslerin hicbir yetkisi yoksa, diger goruslere yer verilemiyorsa ne anladim ben sizin demokrasinizden. Bu demokrasi degildir, demokraside her zaman bir kontrol mekanizmasi olmak zorundadir.. yoksa sirf secimle geldiler diye her seyi yapabileceklerini sanan insanlari kim kontrol edecek.. Onlari dediklerine AKP demokrasisi denir ancak: Bizi sectiniz, artik sonrasi tufan!
Bu davayi heyecanla bekliyorum.. Bakalim neler olacak Turkiye'de.
AKP'ye kapatma cezasi acilmis, laiklige ters dustukleri gerekcesiyle. Bir anda cok umutlandim.. Ama surec epey uzun bir surec, o biraz uzdu beni.. Bir de dusundum, bu hukumet dusup de yeniden secimler yapildiginda yine bunlar secilecek.. sonucta bunlari da hukumet diye meclise getiren bizim milletimiz degil mi!
Bu beni daha da uzdu.. Hava kapali, ders calismaya calisiyorum - her zamanki derdim, icim bulanik.
Resim: www.flickr.com/photos/halim_aktas/ 'dan alinmisistir.. Kedisini tebrik ediyorum, bu sinsi koyun resmi icin!
Bizim okul bu hafta bahar tatilinde - ben bir yere gitmedigim icin calisiyorum yarim gun de olsa.. Normalde okulda park edemiyorum, ama tatil oldugu icin park yasaklari kaldirildigindan isime 10 dakika uzaklikta bir yere park edip yuruyorum, hava guzel, gunesli.. Bunalticak kadar sicak degil daha, pek keyifli geliyor o kisacik yurumeler, kulagimda ipodumla..
Kampus bombos, sanki hayalet okul.. Gerci eminim yine de onbinlerce insan vardir - ama 55,000 kisilik bir kampuste 20,000 kisi bile olsa cok bos geliyor.. Galiba bu kadar buyuk bir kampus bana gore degil, ben daha minik sirin bir okulu isterdim herhalde.. Neyse, kendimizi burda bulduk, napalim..
2 gun daha var, bos kampusun ve bos bir sehrin keyfini cikarmam icin.. Elimden geleni yapicam...
Calis calis diyorum da, artik eskisi kadar verimli calisamiyorum ben artik - ve bu beni endiselendiriyor cunku hem tez yazma asamasindayim, hem de gelecek donem yeterlilik sinavlarimi alicam.. Yani calismak benim icin cok onemli bu aralar..
Calisma masamin 2 gun onceki halinin resmini cektim.. Yapacak o kadar cok is var ki, bir turlu birini secip de baslayamiyorum. Kendime bir liste hazirladim o yuzden.. Bakalim bu Spring Break'de halletmeyi planladigim cok sey var, umarim istedigim gibi gider de her sey sevgilim buraya geldiginde isleri hafifletmis olurum.. Dun gunubirligine Rainbow Springs'e gittik, yuzemedik, kano da yapamadik ama en azindan disarida guzel bir gun gecirdik, mangal yaptik.
Aslinda boyle gunleri sacma buluyorum, ama kadinlarin ikinci planda yasadiklari bir dunyada belki de hala gerekli boyle gunler.. Neyse, bu cok uzun bir tarstisma konusu zaten - ben bu donem bu konu uzerine bir ders aliyorum...
Benim yazmak istedigim suydu aslinda: ben bir daha dunyaya gelsem yine kadin olarak gelmek isterdim, kadin olmanin getirdigi derinligi yasamak isterdim.. Bu kadar mutsuz, ezilen, bastirilmis, kapatilmis, horgorulmus kadinin yasadigi bir dunyada, ozgur, mutlu ve basarili bir kadin oldugum icin de kendimi cok sansli hissediyorum..
Ben cok sansli bir kadinim, bunu biliyorum.
Yagmur hic durmadi.. megerese tornado watch varmis bugun. Patronumu aradim, ben yagmurun dinmesini bekliyorum gelmek icin dedim, o da gelme bosver dedi. Disari da cikma bu havada dedi.. Ben de e tuh, ne kotu oldu falan gibi bir seyler diyordum ki, bosver evde pedikur yap dedi.. bos bulunup dun yaptim deyince de o zaman sacina bakim yap dedi..
Tam kendime gore bir patronum var! Eskisini de cok seviyorum, ama bu tam benim kafadan - belli :)
Eee ben de bu bos gunu degerlendireyim istedim ve sizlere vazgecemeyecegim 3lu'yu tanitmaya karar verdim.
Ilk sirada tesadufen aldigim ama simdi vazgecilmezler listemein en tepesinde olan dudak kremim - Smith's minted rose lip balm.
Bu kreme sadece bir dudak kremi deyip gecmek ayip olur, cunku o ellerde, yaniklarda ve hatta kuru dirseklerde bile kullanilabiliyor. cok etkili, gunde 2 kere suruyorum, ve dudaklarim gercekten de hic kurumuyor - acayip bir sey.. Cok hafif bir kirmizilik katmasi da cabasi - elma sekeri yemis gibi gozuken dudaklar icin de birbir bir krem bu. siddetle tavsiye ediyorum.
Her gun mutlaka bir kere kullandigim ikinci urunum ise Cosmedicine - Honest face skin tint and treatment spf 20. Bu urun gercekten de dunyadaki en hafif, renk veren yuz ve gunes kremi.. Yuzdeki renk farkliliklarini yok ediyor, kirmiziliklari, kahverengilikleri biraz olsun kapatiyor ve kendini hic belli etmiyor. Ustelik de gunes korumasi var, ki bu cilt bakimina gittigim Robina'ya gore Florida'da yasayan biri icin cok cok onemli. Bu kremi cok severek kullaniyorum.
Ucuncu favori urunum ise maskara.. Yani rimel dedigimiz sey. Ben cok sik degistiriyorum maskarami, lens taktigim icin gozlerimin mikrop kapmasi ve lens takamama gibi bir korkum var - cok yakin tanidigim birinin basina gelmisti bu - ve de goz kapaginin icine bir merhem surmesi gerekmisti.. bunu gordukten sonra goz hijyeninin onemini anladim ben!
Neyse, konudan sasmiyim. Simdi ben bu dergilerde falan reklami cikan maskaralari hep alir denerim.. Bir iki gercekten begendigim maskara da vardi aralarinda. Simdi benim bu konuda cok belirgin kriterlerim vardir. Kivrik ve uzun gosterecek, topak topak olmayacak, kolay yikanip cikacak.. Ama goz altina da dagilmayacak terledikten sonra.. Yani epey kriterim var aslinda. Bir arkadasimin tavsiyesi uzerine aldim bu maskarayi ve bagimlisi oldum. Dunyadaki en guzel maskara budur diyebilirim - benim kriterlerime uyum acisindan. 
Kendisini takdim edeyim: Benefit BAD Gal lash mascara. Bu maskaranin fircasi epey kalin, ve saniyorum o yuzden bu kadar guzel kirvirlmasini sagliyor kirpiklerin. (Hastasiyim dusuk cumlelerin). ayrica dagilmiyor, toplanmiyor, akmiyor, ama cikarmak isteyince de kolay cikiyor.. Cikarmaya usenip oyle uyumussan da sabahaa super duruyor.. Daha ne istenebilir ki!
bu sabah da yagmur sesine uyandim, daha dogrusu once alarm sesine, sonra da yagmur sesine.. Ise gidicem ama bekliyorum, oyle cok yagiyor ki - belki biraz diner da ben o arada cikarim diye.. Evet benim bu kadar esnek bir isim ve is saatlerim var - bu konuda cok mutluyum !
Ama yagmurun dinecegi yok gibi.. Hmm, ne yapsam ne yapsam..
Burda bazen insanlar yagmurda ayakkabilari kirlenmesin diye parmak arasi terlik giyiyor - bu da benim biraz garibime gidiyor.. Gerci hava cok soguk olmadigi icin arada ben de yapiyorum - ayakkabilarim kirlenmesin diye degil de, ansizin yagan yagmura yakalandigimdan..
Bugun Spring break basladi sayilir, sinifimdaki ogrencilerin yarisindan fazlasi sehir disinda olacagi icin ben de dersi iptal ettim ve bana kisa bir odev gondermelerini istedim onun yerine. Pek keyiflilerdi, sabah bir uyandim, bir suru email.. simdi bir de onlari okumam lazim. Off offf.. Ders anlatsan bir turlu, anlatmasan bir turlu :)
Gelecek donemin ders programi yapiliyor, ve de bolum baskanim bana email atmis, su dersi vermek ister misin diye.. Ben de bulusalim, konusalim dedim. Bugun ogleden sonra onla da gorusucem..
Ay yagmur daha da mi costu ne!
Gelecek donem herhalde ders vermicem, cunku zaten benim icin cok yogun bir donem olacak, hem tez yaz, tem yeterlilik sinavlari.. Discilikte kendi alanimda calismak benim icin cok daha kolay olacak gibi.. Hem de maasim daha fazla olacak.. Tamam ya, ben kararimi coktan verdim.
Iste boyle.. Aslinda ben bugun dun aldigim kiyafetlerden birini giymeyi dusunmustum, ama olmayacak gibi, cunku pek etek giyilecek bir hava yok. Neyse artik baska zamana giyeriz napalim.. Herkeslere iyi cumalar!
Burda bircok ogrencinin butun yil boyunca planlar yapip jamaica'ya cruiselara gittigi spring break geldi de catti.. Ben Jamaica'ya cruise'a gidemesem de, bu bir haftalik tatili degernedirme planlari yapmaktayim..
Tabi en onemli yapmam gereken sey makalelerimi bitirmek. bu donem 3 makale yazmam gerekiyor - 2sinin yarisini (nerdeyse) tamamladim, 3.ye baslamam lazim artik, tabi diger ikisini de bitirmem..
ama tabi hep is hic tatil olursa da olmaz.. O yuzden bir haftalik uzun bir plan yapamasak da en azindan gunubirlik planlar yapabiliriz.. Mesela epeydir bir plaja gitme ve denize girme planimiz vardi, onu gerceklestirebiliriz.. Sonra Orlando'ya gitme planlarimiz olabilir, burdaki springlerden birine gidebiliriz falan derken keyifli bir tatil olabillir.
Umarim hava guzel olur de plaja ve springlere gittgimizde yuzebiliriz de. 2 tane yeni bikini ismarlamistim (internetten), onlar gelmis - hemen kendimi serin sulara atmak istiyorum :)
Su hayatta ogrenilmesi gereken en onemli sey sabirli olmakmis, bunu ogrendim ben yillar icinde. Beklemeyi bilmek, neden beklemen gerektigini sorgulamadan, sabirla beklemek.. Sonuc istedigin gibi olsun veya olmasin, beklemek ve gormek. O bekleyisin uzunluguna zorluguna dayanabilmek.
Ben bu konuda calismalara debvam etmekteyim, bu diplomayi almis insanlari tebrik ederim.
bugun yine bir mucver denemesi yaptim - bu sefer oldu gibi.. bir de dun muffin kaliplari almistim, onda pisirdim mucverleri - aman pek tatli oldular, pofuduk pofuduk.. Un koyunca bir baska oluyormus canim!
Oyle karmasik seyler var ki su anda aklimda, bir baslik bulamadim!
Simdi nerden baslasam - evet bir haftasonu daha gecti - ve ben yapmam gereken islerin en azini bitirmekle yetindim..
Bugun burdaki turk ogrenci derneginin pikniginde birden aklima yapmam gereken ve yapmadigim seyler geldi, kendi kendime ya 2-3 gun boyle kassam hallederim dedim. Ama icimde bir sikinti - hayatimda ilk defa kalbim daraldi. Yani sanki biri kalbimi eline almis ve burusturuyordu - 3 saniye falan surdu, ama baya kotu hissettim.. Hicbir sey saglik kadar onemli olamaz, aman deyip genel umarsiz halime geri dondum, simdi yarinin dersini hazirliyorum.. Yapmak zorunda oldugum bir sey oldugu icin yapiyorum - ogrencilerime alternatif ne yaptirabilirim diye dusundum, elisi yaptiramayacagim icin ders hazirlamam gereketigine karar verdim..
Ogrencilerin benim hakkinda ne dusundukleri onemli - cunku donem sonunda beni degerlendirecekler - ve sonuclari cok merak ediyorum.. Beni sevdiklerini hissediyorum, ama kac puan alicam - benim icin bu cok onemli :)
Tabi gecen gece ogrencilerimden birinin beni bir barda gormesi cok da harika olmadi.. Gerci sonra bana sarilip, su anda sarhosum ama bunla bir alakasi yok - en sevdigim hocam sensin, hem cok anlayislisin, hem de derslerin cok keyifli dedi.. Ben de kizarip morardim o arada - ay nerden cikti bu simdi diye.. Yarin derse girince kesin hoca cumartesi gecesi surdaydi diyecek.. Anaaaeeem! Nerden cikti bu yav...
Zaten ogrenciler surekli beni bir yerlerde goruyorlar - artik bir yere giderken daha bakimli olmam gerekiyor resmen. Her an yakalanma ihtimalim var cunku.. Off, cok baski altindayim cok!
Hahahaha, ay hala guluyorum - sabah sabah keyfim yerine geldi.
Bugun biri benim buloguma google'da su aramayi yaparak gelmis:
"Burhan altintop bana mucver yap yaninda tursu da olsun"
Boyle yazinca ilk benim blogum cikiyor - super. Okuyucu kitleme iyice yaklastim demektir bu. Burhan altintop, mucver, tursu - Tamam, kardesim, dogru yerdesin.
