Salı, Eylül 25

Bunal-ti

Dusuncesiz ve ozensiz insanlardan yoruldum artik..

Pazartesi, Eylül 24

Poetic academe


"The present is not only the fleeting, uncapturable moment between past and future, but also a broad horizon or experiences, in which pasts and futures are being recycled" (p.907).


Hellsten, L, Leydesdorff, L., & Wouters, P. (2006). Multiple presents: How search engines rewrite the past. New Media & Society, 8(6), 901-924.

Insanin cani is yapmak istemeyince, internette arastirma yapmak hakkinda yazilmis bir makale bile siire donebiliyor..

Ne demisler, sivrisinek saz..

Cumartesi, Eylül 22

bahcemin son durumu



ozel istek uzerine yine bahce fotograflari.. bu aralar pek bir yagmur yagdigindan o fosfor yesili renkli olan bitki - sweet patato cosmus durumda, gerci bugun gunesli oldugundan biraz mayismis, ama aksama turp gibi olur yine..

Diger renkli cicekler de omurlerini doldurmak uzereler, son demlerini yasiyorlar.. onlar olunca oraya daha uzun omurlu, ya da en azindan kisa dayanikli bitkiler almam gerekecek.

kis da ne kis ama!

Perşembe, Eylül 20

Atmis

bugun babamin dogum gunu. Telefonda sordum, peki 60 mum koymus mu annem pastaniza diye. Koymadi kizim, ev tutusur diye korktuk dedi --

Babam ne zaman 60 yasina girdi yav?..

Çarşamba, Eylül 19

havadan sudan

Burda havalar pek bir bozdu iki gundur, boyle kapali bir hava, ruzgarli, gunessiz.. florida'da yasayan biri icin cok garip, nerdeyse kis gibi bir hava. Hava serin, yagmurlu.. pis bir hava var disarda anlayacaginiz, ben boyle havalarda (ankaradayken) evde yataga girer kitap okurdum genelde.. Burda kalk, ise git, okula git, grup arkadaslariyla bulusup odev yap falan derken gun geciveriyor, daha yataga girip kapali havanin keyfini bile cikaramamisken..

kahverengi giydim bugun, elimde de siyah canta.. eskiden asla yapmayacagim bir sey - simdi ise farkli bir hali oldugunu dusunuyorum.. Gerci cantasina da cok bagli.. Iste tam oyle bir gun bugun, kahverengi giyinip siyah canta ile gezilecek..

Ay ne uyuz bir gun.. Bir bitse.

Salı, Eylül 18

bacak agrilari..

Ne bicim baslik ben de anlamadim, ama iste su anki en buyuk derdim bu.. Yeniden spora baslayali beri her gun gittim spora - genelde aletli bir seyler yapiyordum, ama dun Total Body denen o bela derse gitmem ile her sey degisiverdi.. Bacak agrilari girdi hayatima. bugun otobuse binerken otobus soforu hangi bacagimin takma oldugunu anlamaya calisircasina bana bakiyordu - oyle garip iniyordum merdivenleri - kivrana kivrana agrilar icinde. bu total body oyle bir ders ki, insanin hic oldugunun farkinda olmadigi kaslar falan calisiyor, sonraki gun cok fena oluyorsun..

bugun de bir heves gittik, yine aletli bir seyler yapmaya - hafif hafif.. ama iste hafif sandigimiz sey bile bana agir geldi.. Kollarim, karin kaslarim, bacaklarimin her yeri agriyor - oyle ki sizim sizim sizliyor - siz siz siz.. Hangi ilaci alsam da yarina felc olmasam diye dusunuyorum..

Umarim 1-2 haftaya artik kaslar iyice alisir da artik bu agrilar azalir.. Total body'e alismam lazim, cunku aletlerle bir seyler yaptigimda boyle acilar icinde kivranmiyorum - demek ki farkli yerleri calistirmak gerekiyor.. Neyse umarim yakinda sikayetler kesilir de ben de eve ter icinde gelmenin, butun vucudunun isindigini hissetmenin, daha az usumenin, daha dinc hissetmenin ve daha kolay uyumanin (ve uyanmanin) tadini cikaririm acisiz sizisiz..

Ay bunlari ben mi soyluyorum - ben dunyanin en tembel insaniyim!

Cumartesi, Eylül 15

cuma-(e)rtesi

Evet, cuma gunu guzel gecti, uzun zamandan sonra spor iyi geldi - gece daha iyi mi uydum ne, tam emin degilim, ama kesinlikle daha enerjik hissediyorum.. Bugun bir daha spora gittim, yine 40 dakika falan kaldim, daha ilk bastan kendimi zorlamiyorum, yavas yavas isina isina.. Tek basina gitmak cok keyifli degil - ama yine de modern sabahlar dinleyince pek eglendim, gule gule kurek cekiyordum en son :)

Sonra da bugun dogum gunu olan bir arkadasimin ogluna (bebek demiyorum artik - yuruyor yahu) dogum gunu hediyesi aldim, e tabi yavruya alinir da anne unutulur mu - olmaz tabi ki.. Hem ben annesini o kucuk bey dogmadan once taniyordum :) dostlugumuz daha eskiye dayaniyor yani.. Saat 5:30 gibi oraya gidicem, sonra da aile yemegimiz var oraya..
Gece de donup ders falan - daha pek bir sey yapamadim ama yavas yavas hizlansam iyi olacak, haftasonu geciyor..

Cuma, Eylül 14

cuma yazisi

Cuma oldu -aslinda bir yandan seviniyorum, ama iste bir yandan da haftasonu yapmam gereken islerin coklugu biraz canimi sikiyor.. Neyse napalim, nasilsa bir sekilde yapilir yapilmasi gerekenler..

Ben de bugun isten cikip spor salonuna gidicem, epeydir oraya gitmedim - harhalde bir 3 ay olmustu - o derece :) Artik vucudum hareket istiyor..

Bir yanim da get de gor diyor, bakalim nolacak

Çarşamba, Eylül 12

ozlu soz

Bu soz aslinda cok onceden cikmisti karsima, ama ancak simdi burya yazmaya zaman buldum. "Gratitude is the heart's memory."(French proverb) Sukran kalbin hafizasidir..

Kalbin hafizasi gercekten de en guclu hafizadir.. Su uyur, kalp uyumaz :)

yas konusu

Aslinda benim yas konusunda daha bir sikintim yok, hala epey genc sayilirim.. bir de bolumdeki en genc doktora ogrencisi olmak da her zaman grubun en kucugu hissini devam ettiriyor..

Ama bugun ofiste komik bir sey oldu. diger ogrencilerden biri 21 yasina basmis, onu kutladik ve patronumda e artik bundan sonra hep yokus asagi dedi. cocuk da dondu ve soyle dedi: Ya aslinda ben 21 degil de 25'ime girmeyi tercih ederdim, o zaman araba sigortama odedigim para yariya inecek.. Epey bir gulduk..

Sonra patronumun odasindan cikarken aklima geldi - e ben seneye 25 oluyorum.. Ne yani, sigortamin fiyati yariya mi inecek.. Ay aman simdiden 25'i iple cekiyorum :)