Pazartesi, Kasım 30

Misir'da 4 gun


Misir cok kalabalik ve kirli.. Hatta tam bir kaos!

Bu kalabalik ve kirlilik icinde nasil bu kadar guzel kalabildigine insan sasmadan edemiyor..

Pazartesi, Kasım 16

29 yil


Hani daha once yazmistim ya, hastalanınca ben anne ve babamin 29. evlilik yıldonumleri p*c oldu diye, olmadi. Bir gun rotarlı oldu sadece.. Bugun anneme cok guzel bir surpriz geldi.. Babam artik cicek gonderilmiyor, simdi moda bu dedi. Cok hosumuza gitti bu yeni moda :)

Nasil bayildim...

Bu haftasonu hastalikla gecti maalesef ve benim yuzumden annem ve babamın da 29. evlilik yildonumleri tam olarak p*c oldu. Ama en azından artık biliyorum ki H1N1 negatifim ( gerci test tam olarak guvenilir degilmis ya neyse,) 3 gundur dusmeyen ve son 2 gundur de 39 da takılı kalıp beni yorgunluktan perisan eden atesim bu sabah itibariyle 36.5, ve de onceden bana boguluyorum hissi veren o nefes alamama durumu artik gecti.


Tabi inatla dusmeyen 39 derece ates ve de nefes alamama durumum olunca dun sabah 10 gibi Bayındır hastanesinin aciline gittik ailecek. Onceden orda tanıdıgımız bir doktor ile konusurken nefes zorlugu cektigim icin beni yatırma ihtimalleri oldugunu ogrenince 39 derece atesle kendime bir canta hazırladım hemen - ilk koydugum sey ipod du. Annem de pijamalar falan koyuyordu cantama.

Acile gider gitmez bir yatak verdiler bana. Atesimi olctuler, 38.9. 4 tup kan aldılar ve hemen akciger filmim cekilmesi icin beni rontgene yolladilar. Rontgene gittigimde artık yorgunluk ve yuksek atesten iyice kotu hissetmeye baslamıstım. Beni rontgen makinasina yaklastırdılar ama tam o sırada cok kotu hissetmeye basladım: boyle mide bulanması, bas donmesi, ter basmasi ve zar zor ay ben bayılıcam galiba dedim. O ana dair son hatırladıgım sey rontgenin cekildigine dair biip sesi.

Sonrası ise cok etneresan. Inanılmaz bir rahatlama ve huzur hissi. Acayip bir dinginlik. Boyle yesillikler var etrafimda, mavi bir gokyuzu, sanki cimlere uzanmisim.. Sonra Emel hanım, emel hanım, iyi misiniz, iyi misiniz emel hanım sesleri ile kendime galdim. Beni tomografi aletinin uzerine yatırmıslar, annem dahil 5 kafa uzerine egilmisler, beni ayıltmaya calisiyorlar. Hepsi panik! O kadar uzuldum ki uyandırmalarına. Cok guzel ruyalar goruyordum ben dedim. Gercekten de o birkac saniye icersinde 3 gunun atesinin verdigi yorgunluk bir anda gecti, acayip bir dinlenmislik hissi geldi.. O kadar mutlu bir sekilde uyandim ki.. Meger ben tam bayılıcam galiba dedikten sonra bakıslarım degismis ve hemsire ile rontgen teknisyeni kosup ben yere dusmeden beni yakalamislar. allahtan da yakalamıslar da bir yerimi carpmamisim! Sonra beni tekerlikli sandalye ile yatagima geri tasıdılar. Tabi babam o sirada acilde olmanın verdi stres ve sinir ile, bunlar hep zayıflıtan, cok zayıfsın kızım! Kilo alacaksin, en az 4 kilo alacaksın diye bana saldırıya gecmisti ki baba simdi konusmayalım dedim, sustu. Biraz once bayılmıs biri olarak o konusmayı kaldıracak halim kalmamıstı..

Atesimi dusurmek icin hemen damardan bir ates dusurucu verdiler. Ama ne manyak bir ates ise yine dusmedi. Hap verdiler yine dusmedi. eve geldik yine 39. Haplar aldim yattim atesim yine 39. Gecenin bir saati ilik bir dus bile yaptım. Ama yine dusmedi.. Atesle yasamaya oyle alıstım ki, o atesle orgu bile ordum ben :) Neyse, bu sabah uyandıgımda dusmustu atesim. Simdi ilaclarimi ictim, tavuklu sehriye corbami ictim evde dinleniyorum. Bol bol sebze meyve yiyin dediler, bol bol sivi alın. Hepsini yapıyorum. Bir an once iyilesmeyi umuyorum..

Pazar, Kasım 8

Tarzmania.com

Bugun yeni kesfettigim bir web sitesini tanıtayım istedim. Tarzmania.com! Bu siteyi bir arkadasımın tavsiyesi uzerine gordum. Kısaca anlatmak gerekirse bu siteden laptop, cep telefonu ve ipodlarııza yapıstırma seklinde kılıflar alabiliyorsunuz. Iclerinden secebileceginiz cok guzel grafikler var. Ama siz ille de benim bir fotografım ya da benim yaptıgım bir cizimden bir cıkartma yaptırmak istiyorum derseniz onu da yapabiliyorsunuz. Aygıtın adını yazınca zaten listelerinde cıkıyor, sizin tek yapmanız bir desen begenmek - aman uyar mı uymaz mı diye endise etmiyorsunuz yani.


Ben ipoduma melosh hanımın guzel bir pozundan bir kılıf yaptırmayı dusunuyorum. Bu yapıstırmalara kılıf diyorum cunku Tarzmania.com'da satılan bu cıkartmalar aynı zamanda aletlerin ekranlarının cizilmesine karsı bir koruyucu siper olusturuyor. Tek yapmanız gereken web sitesinden siparis vermek ve klıfınız kargo ile evinize yollanıyor. Size de sabırla beklemek kalıyor!

Cumartesi, Kasım 7

yuzuyorum kece denizinde...




Gunlerdir, hatta haftalardir yaptigimiz kece calismalarinin meyvesini yarin alacgiz Insallah. Yarin uzun suredir hazirlandigimiz kermes var. Heyecanla yaptigimiz takilari nasil sergileyecegimizi planladik. Ay o kadar da tatli ki hepsi, tamam hepsi ayni tatlilikta degil, ama cogu - nasil saticaz bilemiyorum.. hele de bir iki favorim var ki, onlar giderse cok uzulecegim - cunku kendilerinde benim gozum var!

Neyse, yaptiktan sonra soyle donup bir baktik da: epey bir kece yapmisiz... Hatta biraz abartmis miyiz nedir?

Gece okumalari

Gece uyumadan once yanima aldigim iki sey!

Posted by Picasa

Perşembe, Kasım 5

Ilk Fransızca siirim


Yani sanki cok biliyormus gibi oturmus siir yazmıs demeyin. Once bir okuyun!


Bugun derste fransızca siir yazmamızı istediler. Ben de bugun inceledigimiz bir resimden ilham aldim. Bu siir icin bana ilham veren resim de budur iste. Adı: Dans un café ou L'Absinthe, Edgar Degas'nın bir resmi. L'Absinthe bir icki adı oldugu gibi aynı zamanda keder demekmis..
İste boyle bir siir cıktı ortaya:


Dans une piece,

Une femme et un homme;

l'amante et l'amant

L'Absinthe danse toujour dans leur monde.



Simdi de siirin Turkce tercumesi:

Bir odanın icinde,

Bir kadın ve bir adam

Gizli asıklar

Dunyalarında her zaman keder dans eder.


Çarşamba, Kasım 4

Fransizca calismaya calisirken...







bir de bu minik kizin nazi ile ugrasmam gerekiyor. Ama kendisi o kadar tatli ki her yaptigi affediliyor. (Di mi anne? :) Dayanamadim, bu resimleri cekiverdim kendisi simardikca. O da poz verdikce verdi. Fransizca odevlerim bitmedi tabi, sabah yapmak zorunda kaldim.

Insanin kitabinin defterinin ustunde boyle bir sey otururken odev yapabilir mi?...

Pazartesi, Kasım 2

Hazır hastalanmısken

su epeydir sozunu verip de buaraya koyamadıgım fotografları ekliyeyim dedim. Bu aralar zamanımı fransızca calısmak, orgu ormek (bir battaniye oruyorum), kurdelelerden toka yapmak ve dikis dikmek ile geciriyorum.
























Yaptıgım tokalardan bazılarının resimlerini ekliyorum buraya. cok guzel oldular, arkalarına da genis firketeler diktim. Once altta taban olarak kullandıgım kurdeleyi igneleyip bir sekil veriyorum. Sonra uzerine dantel veya baska renkli kurdeleler dikiyorum ve de en son payetlerle zevkime gore uzerlerini isliyorum. Bunlarda baya bir iscilik var aslında. Kolayca saca takılabiliyor ve de kayıp dusmuyorlar, denedim gordum. Bazılarının sahipleri simdiden belli, iyilesip de sahiplerine vermeyi dort gozle bekliyorum...

Bu yasta yeni bir dil ogrenmek - Fransızcaya giris




Aslında yasım cok ileri falan oldugundan da degil de, bir yastan sonra dil ogrenmek gercekten de zor. Tabi ogrenmeye calıstıgınız dilin Fransızca olması da isleri epey zorlastırıyor. Cok karmasık bir dil Fransızca, yani almanca da zor ama Fransızca daha da bir zor galiba. Her objenin bir cinsiyeti olmasının dısında bir de kelimeler onlarla alakalı kisinin cinsiyetine gore de farklı cekiliyor - disi ya da erkek olarak. Yani karısık bir sey iste.

Bir de bir yastan sonra dil ogrenmenin zorlugun baska bir yonu de kurdugunuz cumleler. Hani cocukken ingilizce ogrenirken basit basit cumleler kurardık ya, bu yasta oyle cumleler kurmak cok komik geliyor. Mesela biraz once kendimi tanıttım: kısa boyluyum, inceyim, kahverengi uzun saclarım ve ela gozlerim var diye. Sonra da karsı komsumuzu tanıttım. Ne bileyim, yazdıgım cumleleri tekrar okuyunca gerizekalıymısım gibi geldi bir anda. Dil ogrenirken insanın zeka seviyesi baya dusmus gibi oluyor. Fransızcamı kullanarak daha edebi cumleler kuracagım gunlerin ozlemi icersindeyim..

Ama yeni seyler de ogreniyor insan, iste bu yonu cok keyifli. Mesela alyans kelimesi. Alyans Turkce'ye fransızcadan girmis (bir cok diger sozcuk gibi). Kelime olarak alliance demek - yani anlasma. Evlilik konusunda cok mantıksal bir yaklasım bu: kisiler arası bir anlasma. Yuzuk de o anlasmanın sembolu. Ogrenince cok hosuma gitti.

İkinci enteresan kelime de spor. Bu kelime aslında bir kısaltma: SPOR. S - sante (saglık), P - programe, O - organizasyon ve R de rente yani verim demek. İnsan gercekten de her yasta yeni bir sey ogreniyor.

Aslında daha yazacak cok sey birikti. Bu aralar ufak bir minik nezle\grip karısımının eline dusmus durumdayım. Ankara'da herkes domuz gribi olduguna gore kesin ben de oyleyimdir. Ama cok hafif geciyor simdilik. Kendime acil sifalar diliyorum! Annemin bana hazırladıgı sehriyeli tavuk cortbasını icmeye gidiyorum...
Resimler gecen haftasonu yaptıgımız Paris-Bruksel gezimizden. Sonra oralardan da resim eklicem