Çarşamba, Aralık 24

Viena ve Sissi


Yilbasinda sevgili arkadaslarimizin yanina Avusturya'ya gidiyoruz. Iki gun Viena, iki gun de Linz'de olacagiz.. Su aralar viena'da neler yapabiliriz, onu arastiriyoruz ve mutlaka gorulecek yerlerin listesini yapiyoruz.

Bir kitapta gorup de Sissi muzesi varmis deyince sevgilim cok heyecanlandim, kucukken hayran oldugum Sissi'nin sarayini, esyalarini gorecegiz.. Gerci bu hayranligin nedeni Sissi'den cok onu oynayam Romy Schneider'in guzelligiydi ama olsun! Zor dayanacagim bu birkac gun...

Pazartesi, Aralık 22

Bruksel'de Noel

Bizim Gville'de iyiydi, her yer susleniyordu, ama asil Noel'in tadi boyle soguk havada, disarda donarak soguk sarap icerken cikiyormus.. Bunu anladim, terlikle Noel nereye kadar?..

Bu Cuma aksami Christmas Markt denilen, Noel senligi tadinda bir yere gittik sehir merkezinde. sokaklari kapamisar, oraya standlar acmislar, ya yiyecek, ya hediyelik bir seyler satiyorlar. Insanlar de hem bir seyler yiyor, iciyor, hem de hediyelik bir seyler aliyorlar.. Hava soguk olmasina ragmen herkesin keyfi yerindeydi. Biz de sardik atkilari, bir guzel gezdik. Disarlarda 4,5 saat gecirdik - normalde donardim herhalde, ama pek hissetmedim sogugu, keyifliydi. Gecenin sonunda donme dolaba bile biindik!

(Bunlar meyve degil kokulu mum! Dayanamadik, bir dilim karpuz aldik:)

Cumartesi Almanya'ya Aachen'a gittik, sevgilimin hala ve enistesini ziyarete. Bircok Brukselli gibi Aachen'a gidip alisveris de yaptik - orda fiyatlar cok daha uygun. O da epey yorucu bir gun oldu, ama keyifliydi.

Pazar gunu de ev islerini hallettik, ve de AROG'u izlemeye gittik. Belcika'da izleyecegimi dusunmezdim, ama iste buraya da geliyormus bazi filmler, takip edip izleyebildigim kadar filmi izlemeye calisicam. Sonra aksam biraz yuruyus yaptik mahallemizde ve ben yine kendimi jet lag'in ellerinde kivranirken buldum maalesef.. Evet hala gecmedi, gecmesi de epey zor olacak gibi gozukuyor...

Cuma, Aralık 19

Etli ekmek

Biraz arastirdim da, bu dun gece yedigimiz, pide gibi yani, etli ekmekten baska, bir de benim bildigim gibi, sadece kiyma ve sogan ile yapilan ve de gozlemeye benzeyen bir etli ekmek tarifi daha var. Sanirim pide gibi olan Konya'ya, benim bildigim de Kastamonu'ya ait. Anneannemin kastamonu ile ilgili baglari oldugundan, sanirim onun yaptigi o yoreye ait olan.

Hatta tarifini bile buldum nepisirsem.com'da:
"Malzemeler
5 Su Bardağı Un
2.5 Su Bardağı Su
1 Tatlı Kaşığı Tuz
İç Malzemesi
500 gr Kıyma
2 Soğan
Karabiber , Tuz
1 Çorba Kaşığı Tereyağı


Yemeğin Tarifi
Bir kapta un, tuz ve suyu karıştırıp yoğurun. Kulak memesi yumuşaklığına gelen hamurdan yumruk büyüklüğünde 20 küçük parça koparın.
Her parçayı teker teker küçük birer daire şeklinde açın.
İnce doğranmış soğanı kıyma ile birlikte kavurun. Tuz ve karabiber ilave edin.
Hazırlanan iç malzemesinden bir iki kaşık yuvarlak hamurun yarısına yayın, diğer tarafı üzerine kapatın. Hamur ve malzeme bitinceye kadar işlemi sürdürün.
Teflon tavada veya sacda hamurları önlü arkalı pişirin. Üzerine tereyağı sürüp sıcak olarak servis yapın."


Kaynak: http://www.nepisirsem.com/resimliyemektarifi.aspx?yemekid=341

Cuma, Aralık 12

tasinma - temelli ve cok uzaklara


Bizi bir tasinma telasi aldi gidiyor.. ama bu ayni sehir icindeki tasinmalarimdan cok farkli cunku bu sefer ki temelli. Esyalar kutulanmak yerine atiliyor, satiliyor veriliyor. Onun disinda gitmeden once yapacak o kadar cok is cikti ki.. Mesela dun arabami sattim, isten ayrildim. Bu sabah ehliyetimi yeniledim - hem de ne maceralarla, evimi bosaltip anahtarimi teslim edecegim, hocami son kez gorecegim - 6 ay icin sadece, sonra yine bol bol beraberiz tez oncesi :)

Iste boyle buyuk degisiklikler oluyor hayatimda. Ben sadece akintida su uzerinde kalmaya calisiyorum. Isleri onceden halletmenin cok faydasini gorduk, ama yine de yeni yeni isler cikiyor.. Haydaa, bir de bu var diyip ise koyuluyoruz. Daha 25 yasimda 3 kitada yasamis olucam aralik 15 itibariyle. Icim pir pir, buralardan gitmek cok iyi gelecek.. Dunyanin bir kosesine atilmis gibi hissediyor insan burda. Amerikalilar icin oyle olabilir; benim dunyamin merkezi burasi degil. Benim haritamda amerika kitasi solda, dunyanin tam ortasinda degil! Dogdugum sehre 1 gun degil, 3,5 saat uzaklikta yasiyor olacagim (ucakla tabi, ama olsun).

iste bombos evimden son kareler, artik bruksel'den yazmak uzere...

Salı, Aralık 9

Kurban bayraminiz kutlu olsun..

Boyle uzaktan bayramlarin bile keyfi cikimiyor ya aslinda, ama napalim, kutlamadan da olmuyor..

Bugun yeterlilik sinavima girdim, ve de zor bir sozlu sinavdan sonra gectim.. Gectim ama, tezim icin yapmam gereken bir suru sey var - hem sevindim, hem yapacagim seylerin yuku bindi uzerime..

Tasinmaya da 1 haftadan az kaldi. gunler hizla geciyor.. staislara devam, evim nerdeyse bombos. Bir tek arabayi satmakta zorlaniyoruz, piyasa cok durgun, ama napalim.. Ona da cok uzulmuyorum yani. Saglik olsun.

Iste boyle, bayramin en kotu yani insanlar gezdigi icin bloglari takip edememek. Artik tasinma telasi falan bu haftayi bir sekilde atlaticaz napalim :)

Cuma, Aralık 5

hande yener sorunsali

Gazetede bir haber vardi. eski sarkilarinin yeni versiyonlarini soylecekmis bayramda. ay lutfen soylemesin. biraksin da o sarkilar eski guzel hallerinde kalsinlar.
Hande yener "vurup kapiyi cikarken aklin neredeydi" diye sarkiler soylerken cok daha iyiydi, simdiki hali hicbir seye benzemiyor, sarkilari da rezalet.. sinir oluyorum kendisine. Eskiye, ozune don hande - 23 yasindaymissin gibi takilmaktan vazgec lutfen!

Pazartesi, Aralık 1

haleti ruhiyem

Ay ay, neler oldu neler, nerden baslicam bilemiyorum... Cok daginik bir yazi olacak bu.

Sinavlar bitti, iyi gectiler - yazdim da yazdim. toplam 5 sinav icin 57 sayfa yazdim, saka gibiydi. parmaklarim yoruldu. Son gunku sinavda kisa sureli bir surmenaj yasasam da toparladim ve de son anda yetistirdim. Umarim akademik hayatim ve de bundan sonrasi icin alacagim son sinav olur bu. Soranlar oluyor, eee gectin mi diye. Daha belli degil. Ancak 8 aralik'ta tez proposalimin savunmasini yapinca anlayacagim gecip gecmedigimi. Ama her sey yolunda gibi gozukuyor, insallah kazasiz belasiz gececek gelecek hafta.. Ay hadi bir an once..

Gercekten de sevgili Yildiz Dedemi bir kez daha andim. Gerci onu cok aniyoruz, ama iste bu onun verdigi hayat dersi. Hayattaki basarimin en buyuk kaynagi erken davranmaktir derdi dedem, ve de ben de onu ornek aliyorum. simdiye kadar da cok faydasini gordum. Butun esyalarimi satmistim zaten, bu tasinmadan onceki son hafta o kadar rahatim ki - evde nerdeyse hic esyam kalmadi. Halamlarda kaliyoruz zaten, esya da gerekmiyor. kalan esyalarin da sahipleri belli. Kolay bir sekilde kapayacagiz evimi boylece. annem zaten ben calisirken her seyi temizledi, sildi, supurdu, esyalari tasviye etti, vereceklerimizin cogunu verdik, atacaklarimizin cogunu attik. Dolaplar nerdeyse bombos, bavullar yari dolu sayilir, gidecekler belli kalacaklar belli. Yani haziriz nerdeyse..

Sukran gunu tatili bana oyle iyi geldi ki! Dinlendim, bu 4 gun boyunca dersler, tezim, sununmum ve okulla ilgili hicbir sey yapmadim. Kara cumanin unlu indirimlerinden yararlandik ve de bol bol alisveris yaptik. Butun eksiklerimi tamamladim, indirimler sagolsun - almak istedigim her sey indirime girmisti, ben de acimadim aldim :) Euro'dan gozum korktugu icin alisverisler tamam, beni epey idare edecek malzemem oldu annem ve halam sagolsun!

Bu hafta ise gidip butun hafta calisip onceden gitmedigim gunlerin acisini cikaricam. iste son haftam gibi. Gelecek hafta da giderim ama az. Herkese minik hediyeler ayarladim, gelecek hafta onlari vericem ve burdaki calisma maceram da sona erecek.

Hayatimdaki onemli bir sayfa yavas yavas kapaniyor, uyuyan birinin elindeki kitap gibi. kitap dustu dusecek, ben de daldim dalacagim tatli bir ruyaya. Hadi dayan, birkac satir daha...