Çarşamba, Nisan 24

Bodrum haftasonu

3 gece 3 gun kaldık Bodrum'da. Aslında pazartesi de kalacaktık ancak olmadı - Mete'nin işleri çıkınca geri dönmemiz gerekti. Nisan ortası Bodrum için çok doğru bir tarih değilmiş - onu anladık. Hava epey serindi. Bir tek pazar günü günesli ve dışarda t-shirt ile oturulacak bir hava vardı.



Gümüşlük sezonu açılmış - hatta epey de yemeğe gelen vardı. Biz öğle yemeğimizi Akvaryumda yedik. Daha sezon açılmamış olmasına rağmen her şey gayet iyiydi.. Mimoza daha açılmamıştı - belki haftaya açarlar...


Evin bahçesi ile ilgilendik bol bol. Tüm yabani otları yolduk. Yeni bitkiler aldık, onları diktik, salyangozları ayıkladık falan derken iyi spor oldu bize...


Spor demişken, her gün 15.000 adımdan fazla adım attık. Adımsayarım ile takip ettim. Hatta öyle tepelere çıktık ki yükseklik korkum yüzünden aşağı inmek beni epey zorladı. Bir yerde gözümü kapadım Mete'nin kolunda kendimi aşağı bıraktım resmen...

Burası Gündoğan'ın tepeleri. Yalıkavak gözüküyor. Yalıkavak manzarası hele de yukarılardan çok hoşuma gidiyor. 


Tam dönmeden önceki halimiz: Torba Ali Gonca'da balık yemek için durduk. Balık yiyemedik ama her şey harikaydı. Gümüşlükteki Mimoza ve Ali Gonca dışında Bodrum'da kumlar üzerinde oturup balık yenilebilecek çok az yer kalması beni çok üzüyor.. Çeşme de böyle maalesef.. Ayaklarıma dalgalar vururken balık yeme zevkini unutmamız gerekecek korkarım sonunda.. 

Neyse.. Bir sonraki bodrum seyahati Mayıs sonunda. O sefer denizden çıkmam artık!

Bu arada Çarşamba oldu ve nerdeyse hafta bitiverdi.. Okulun son 3 haftası. Mezun olacak çok öğrencim var.. Hepsi çok heyecanlı, ne yapacağı belli olayan bir çok öğrencim var.. O hallerini görmek, streslerini yaşamak beni de etkiliyor.. Bir sürü referans mektubu yazdım, öğrencileri övdüm durdum.. Yolları açık olur inşallah :)))


Çarşamba, Nisan 17

Pilates ve Power Plate

için nereye gittiğimi buraya yazmamışım. Ama aslında birçok insanın ilgisini çekecek bir şey. Before After diye inanılmaz güzel bir stüdyo. acayip tatlı ve bilgili hocalar, keyifli bir ortam, süper bitkisel çaylar..

Tavsiye ediyorum!

Pazartesi, Nisan 15

Spor

Power plate derslerim devam ediyor. Haftada 3 gün gidiyorum ve üzerine de 2 gün pilates yapıyorum. Pazar günleri sabah erkenden Eymir Gölü etrafı tempolu yürüme/koşma. Hafta içi de ara sıra akşamları spor salonu. İnsan sanki hiçbir şeye zaman kalmayacakmış gibi düşünebilir - ama ancak böyle düzenli olunca insan her şeye zaman buluyor ve huzurlu oluyor.. Power Plate'e ilk başladığımda almıştım ve kas oranımın artması olarak kabul ediyorduk bunu - ama şimdi yine eski kilomdayım. Kas oranını artırmak ve vücudunu şekillendirmek isteyen herkese tavsiye ediyorum Power plate'i!

Bu arada, nerdeyse haftanın her günü spora gidince şu eski püskü t-shirtlerle ve eskimiş taytlarla spor yapmayayım artık diye düşündüm.. İnsanın aynada kendine bakıp da aman ne biçim giyinmişim yahu demesi uyuz bir his.. Sadece sporda değil her zaman  :)) Bakalım yeni kıyafetlerle iyice motiveyim. Bugün 16:30'da gideceğim derse...

Bu haftasonu Bodrum'a uçuyoruz. 23 Nisan tatili vesilesiyle.. Bol bol yürüyüş yapma planımız var. Yüzmeyi de planlıyoruz - havalar yeterince ısınmıştır gibi geliyor.. Gerçi bugün Ankaramız 8 derece, gıpgri ve yağmurlu maalesef.. ama geçicidir diye düşünüyorum.. Artık bahar geldi Ankara - ne yaparsan yap moralimizi bozamazsın!

Haftaya da Adana'da olacağız bir aksilik çıkmazsa.. Sevgili Adanalı arkadaşlarımla Adana'da görüşeceğiz.. Kebaba doyacağız.. Birbirimizle hasret gidereceğiz. Sonraki hafta da annem ve babam dönecek - eğer bizi kandırmıyolarsa tabi ki.. Ha ama tabi döner dönmez yine gidecekler - şüpheniz olmasın.. Geçen yıl sadece 92 gün Ankara'da kalan annemler bu yıl kendi rekorlarını kırma peşindeler sanıyorum, bol şans diliyorum :)

Herkese iyi haftalar... Haftasonunu düşünüp motive olun!

Çarşamba, Nisan 10

Erzurum güncesi

Geçen hafta sevgilimle 1 günlük gittik Erzurum'a. Ben daha önce de gittiğim için sevgilime eşlik etmek istedim. Çok da iyi etmişim - uzun zamandır tüm günü birlikte geçirememiştik - çok iyi oldu. Erzurum güzel bir şehir. Tarih dolu bir şehir. Gidince görülecek çok yer var.

Erzurum'da şehir merkezindeki herhangi bir sokağın görüntüsü böyle.. Yılacak çok iş var - insan ülkenin farklı yerlerini gezdikçe bunu iyice anlıyor. 

Bu sefer görüleckleri değil de yenilecekleri yazayım istedim. Erzurum'un iki şeyi çok ünlü: çağ kebabı ve kadayıf dolması. Tatlı ile aram olmadığından ve yiyeceklerde maalesef yumurta kokusunu heen aldığımdan kadayıf dolması pek bana göre deil. Ancak çağ kebabına asla hayır diyemem.. Ankara'da Kale'nin orda yiyoruz biz- güzel oluyor. Hatta sanki Erzurumdakinden bile daha güzel oluyor diyebilirim..

Neyse.. konu dağıldı. Erzurum'a gidip cağ kebabı uemeden dönmek olmaz. Birkaç bilindik yer var. Biri Hocanın yeri, biri Gel Gör, biri de Koç. Bu sefer gidip Koç'ta yedik. Tavsiye ederim, güzeldi..

Ancak cağ kebabının da dışında Erzurum'da bir Güzelyurt lokantası var ki - Ankara'nın eski Gar lokantası havasında Hem şık bir yer, he de gastronomik olarak bir şölen. Yolu ordan geçenlere mutlaka tavsiye ederim.

Sağdaki erzurum mezesi - içinde yarma ve tarhun otu var sanırım. Çok lezzetliydi. 

Bu da Frenk kebabı. Turşu ile yapılıyor. Sanırım hayatımın yemeğini bulmuş olabilirim: et ve turşu. 

Erzurumun ünlü takıcılar çarşısı. Üzülerek yazıyorum ki insan orayı gezerken hiçbir şey onu çarpmıyor. Her şey sanki Çin'de fason üretlmiş hissi yaratıyor. Oysa ki o yöreye özgü bir şekilde işleseler taşları, şu 'modern' görünme derdinden kurtulabilseler alacak bir çok şey olabilir orda. Maaalesef. Geen gidişimde bir takı almıştım, ama bu sefer öylesine bile olsa bir şey almak gelmedi içimden..

İşte böyle.. Bu aralar deli gibi bir spor temposundayım. Spor yaptıkça klo alıyorum işin komik yanı. Vücudumda kasa dönme hayalleri kuran amma da çok yağ varmış - inanamıyorum.. Sporun etkileri fark edilmeye başladı. Keyfim yerinde.. 

Okulun 10. haftası bitti. Donem 14 hafta zaten nerdeyse. O yüzden 3 hafta kalmış gibi.. E bir hafta da tatil - 22 23 nisandan dolay. Yani nerdeyse 2 hafta kalmış.. Bodrum'a gitmemize 2 hafta kalmış.. Yaz geliyor.. İçimde mutluluk kuşları uçuyor...

Pazartesi, Nisan 1

1 Nisan..

Şaka falan görmedim ben bugün, hatta öğrencilere sordum - hocam çekindik dediler.. Ama derste bir öğrenci başka bir öğrencinin sorduğu soruyu doğru bildi ve şu Kızılay'da satılan Gangnam bebeği (Psy) kazandı. Bu şaka değil.

Bu aralar bir sağlıklı yaşam ve spor hevesi geldi bana.. Yogunluktan nerdeyse butun kıs spor yapamayıp yag oranımı %20lerin üzerine çıkardım.. Zaten spor salonuna da gidince görüyorum, herkes kendini atmış bir şeklde oraya, herkesin göbekleri kocaman, kısın ye iç yat aktivitesinin hakı verilmiş.. Gecen hafta 4 gün gittim spora. Bu hafta da niyetim öyle.

Bugün PowerPlate'e de başladım Before After'da. Ankara'da yaşayanlar için çok güzel bir pilates stüdyosu, öneririm. Bakalım ne menem bir şeymiş şu Powerplate göreceğiz..  İlk ders bir hareket dışında çok zorlamadı diye sevinirken öğrendim ki ilk ders fasulyedenmiş :)) Oh yooo :))

Alışveriş yapmama istikrarım devam ediyor.. Aralıktan beri toplasan 5ten fazla şey almamısımdır, onların çoğu da sevgilimden hediye.. Bakalım bu yazı da böyle hafif hafif geçirmeyi umuyorum:
dolaplar hafif, kart ekstreleri hafif :))

herkese hareketli sağlıklı bir hafta diliyorum!