Cuma, Haziran 29

Amy Winehouse


2 hafta once Nil'in kosesinde okumustum bu kadini. Londra'da dinlemis, aklimin bir kosesine not etmistim, itunes'dan bulup bir dinle diye. aklimin kosesine not ettigim yuzlerce sey gibi bu da aklimin bir kosesinde kaybolmustu..

2 gece once televizyona bakip izlemek icin bir seyler bulmaya calisirken MTV'de bu kadinin albumunun reklami cikti. Sarkisini duymustum, Rehab diye bir sarki. CD Bestbuy'da 9.99'a satiliyormus. Dun Best buy'in onden tam gecerken aklima geldi birden. Amy winehouse diye hipnotize olmus bir sekilde park ettim, CD yi buldum, ordan cikarken birine actirdim kutusunu (CD kutusu acmaktan nefret ederim, o yuzden artik sarkilari ya arkadasim imparatorice'den ya da itunes'dan aliyorum). Arabanin cd calarina taktim ve dinlemeye basladim.

butun gece onu dinledim, cok hosuma gitti, sesi, tarzi..
Hafif Jill Scott'u andiriyor.. Onu da bilmiyorsaniz mutlaka dinleyin derim..

Bu aralar dinleyecek hicbir sey bulamiyorum, eski dinlediklerimden biktim diyorsaniz, Amy Winehouse diyorum, yaninda sarap ve peynir tabagi diyorum.

Pazartesi, Haziran 25

ozlu sozler kosesi

"To handle yourself, use your head; to handle others, use your heart."

— Donald Laird

haftanin basi


Bu hafta da gecti ya icim rahat, bugun notlar da veriliyor.. Artik icim biraz daha rahat, en azindan bir de dersle ve odevlerle ugrasmicam..

Turkiye'ye gitmeye sadece 2 haftacik kaldi.. ay zaman gecse de gecse.. Siparisleri ve hediyeleri almakla gececek gibi bu hafta, bir de tabi is yerindeki isleri tamamlamakla..

Bu haftasonu cilgin sicaktan kacip kendimizi serin sulara biraktik Manatee springs'de.. Guzel bir yerdi, ama kano yapmak icin gidilmez.. Hizli giden surat botlari, suyun genisligi ve de manyak gibi havaya atlayip duran timsahla balik arasi Sturgen denen yaratiklar Suwanee nehrinde kano yapmayi pek bir keyifsiz yapiyor.. Keyifsiz arti tehlikeli.. Bu balik canavarlar daha iki hafta once bir botun icine atlayip bottaki kizin 3 parmagini isirip koparmis.. Bot veya kanodaki insanlari carpip yaralama gibi bir tehlikeleri de var. Uzerleri timsahin ustu gibi, boyle kalin ve puturlu.. Bir de yokolma tehlikesi altinda olduklari icin bu deli yaratiklara bir sey yapilamiyor..

Neyse pazar gununu de evde miskinlik yapip., etrafi toparlayip uyuklamakla gecirdim.. Gecen haftanin cilgin temposundan sonra epey dinlendirici ve keyifli geldi evde oturup hicbir sey yapmamak..

Herkeslere tavsiye ediyorum

Cuma, Haziran 22

haftasonunun sozu

Ozlu sozlere merakli olan ben, bunlari her yerde buluyorum.. Yine karsima cikti bir tanesi.. Bu cok hosuma gitti..

"You can't have everything. Where would you put it?"
— Steven Wright


Di mi ama!!!

Perşembe, Haziran 21

yerin altindaki kimya laboratuari



Bu haftanin okulun son haftasi olmasi ve de odev teslimleri nedeniyle karpuzlu havuz sefalarina kisa da olsa bir ara verilmistir :)

Hicbir yerde odev yapamayan ve de motive olamayan ben kendime yepyeni bir care buldum - ve isin komik yani bu care ise yariyor.. sevgili arkadasim Ece'nin yaninda kimya laboratuarlarini geziyorum cantamda bilgisayarim, minik bir masa aciyorum kendime ve gurultulu aletlerin, kavanozlarin ve kesik aseton kokusunun icinde odev yapmaya basliyorum.. Oyle gariptir ki hicbir zaman ugramayan ilham, kimya laboratuarlarinda uzunca ziyaret ediyor beni..

Icimde gizli bir kimyaci mi vardir nedir, anlamadim.. ama bu yontem ise yaradigi ve ben de makaleleri yazdigim surece beni kimya laboratuarlarinda bulabilirsiniz.. Kavanozlarla oynamadigim, aletlere dokunmadigim ve kimyaya merak sarmadigim surece bu taktik ise yarayacak gibime geliyor.. en azindan su yaz donemini atlatalim, sonrasi zaten bir sekilde yolunu bulur gibi.

Salı, Haziran 19

odev yapma ve karpuzlu havuz sefasi

Dun oglen sevgili arakadasim Gogce benimle oturdu masanin basina, ve tikir tikir butun odevimi yaptik resmen.. Yani yazmasi bana kaldi tabi ama, butun analizlari istatistiki islemleri hallettik, sonunda tablelarimi yapip power point'e bile aktardi ben yarinki presentation'i kolay yapayim diye.. Aslan arkadasim diyorum, baska bir laf etmeye gerek gormuyorum :)

Odevler falan bittikten sonra da gece spora gittik sevgili arkadasim Ece ile... Artik resmen aktif bir hayatim var. Eskiden evde oturup bilgisayar basindan kalkmayan ben artik gecenin 10 bucugundaunda spor salonunda elliptical denilen olumcul aletin uzerinde yuzum kipkirmizi bir halde kendimden gecmek uzere gorulebilirim.. Ve bir sonraki sabah da 8 bucukta kendiligimden uyanmakta zorlanmayabilirim..

Hareketli yasamak cok keyifli gelmeye basladi, ben de keyfini cikariyorum tam olarak.. Dun gece de tam keyfini cikardik.. kostura kostura gidip karpuz aldik. Oyle komik bir haldeydik ki karpuz karpuz diye, ortada karpuz gormeyince hemen orda calisan birini bulduk ve depodan karpuz istettik.. Hatta Ece o kadar kendini kaptirdi ki depoya kendi girip karpuzumuzu elleriyle secti.. Iyi secmis ama :)

Sonra da kendimizi havuza attik ve anca serinleyebildik.. Gerci saat 12 gibi ciktik havuzdan, ciktigiizda disarsi epey serinlemisti.. Karpuzu yedik ve evlere dagildik gecenin sonunda.. bundan sonra her sporun sonu havuz ve karpuz keyfidir benim icin. Sirf bunun icin spora gidilir yani :)

Cuma, Haziran 15

ofisten

Perşembe, Haziran 14

bahcedeki gelismeler





Eski yazilarima bakarken mayis 25'te koydugum bahce resimleri gozume takildi.. Ay ne kadar minikmis butun bitkiler, ne celimsiz ne cilizlarmis.. herhalde ayin 20 sinde dikmistim onlari. 3 haftada neler olmus diye yeni resimleri koyucam buraya eve gider gitmez..

Sulamak ve miracle grow'un hunerlerini siz de gorun.. Bahcem ne hale geldi :) Artik komsulara falan korarip dal veriyorum koklendirip kendi bahcelerine diksinler diye, o derece...

yeniden aktif bir hayata baslamak

Bu aralar su tembellik kozamdan cikmak icin ekstra bir caba harcamam gerekiyor, ve de zorlanarak da olsa yeniden spora baslamaya calisiyorum.. Sporla aram kucuklukten beri iyi olmadi, ve hala gereksiz yere asiri spor yapip gencecik yasta kendini sakatlayan insanlara hafif deli muamelesi yapiyorum.. Ben zaten aktif bir hayat yasyan birinin bir de bunun ustune spora gitmesi gerekmedigini savunan biriyim, merdivenleri inip cikarim, 4 kat, gunde 3 4 kez inip cikilir o merdivenler, okula otobusle gelip sonra da bir 10 dakika yuruyorum her gun, aksam okuldan cikinca da oyle.. Bir de bunun ustune spor salonuna gidip cesitli aletler uzerinde hamsterlar gibi kendinden gecmek biraz sacma geliyor...

Zaten aletli spor hala biraz garibime gidiyor (kurek disinda) ama iste bazen o da gerekli oluyor, ozellikle de soyle genel olarak kaslari toparlamak istiyorsan. Benim en cok hosuma giden spor dersler. 40-50 kisi toplaniyor ve yoga, pilates, total body gibi derslere katiliyor. Sahnede bir hoca, o yapiyor sen de taklit etmeye calisiyorsun.. Beden derslerini hatilattigi icin cok hosuma gidiyor belki de, ya da herkesin her seyi kendi kendine yaptigi bu ulkede bir grup aktivitesine katilmak keyifli oluyor. sen yoruldugunda diger insanlarin da yorulup zorlandigini gormek insani rahatlatiyor..

Bu aralar artik evden cikip spora gidiyorum.. Onceki gun sevgili arkadasim Ece ile power yoga dersine gittik. Hayatinda 1 kere yoga dersine gitmis benim 75 dakikalik bu power yoga dersine katilmasi ne kadar akil isiydi diye dusunurken etrafta benim gibi hisseden, oflayip puflayan, gulmeye baslayan insanlar oldugunu gormek rahatlatti. Yoga pek bana gore degil, ama bu ders cok zordu - pilates gibiydi. Pilates derslerine bayiliyorum, dunyadaki en garip spor. Azicik terliyorsun ama sanki 3 saat kosmus gibi oluyorsun, hatta bir kere sevgilimle bile gitmisligimiz var - onun da hosuna gitmisti diye hatirliyorum..

Dun gece de sevgili arkadasim Ahu ile spor salonuna gittik, gecenin 10 bucugunda, 11 bucuktu ciktik. Eliptical, bisiklet, kurek derken bugun resmen vucudum daha agir hissediyor, ama ben de kendimi daha enerjik hissediyorum garip bir bicimde. Daha keyifli hissediyorum. spor yapmk kesinlikle insanin ruh halini etkiliyor.

Bu gece de total body'e gitme planlarim var. Bakalim gerceklesecek mi, simdiden belli degil.. Bir de bisiklete binmeye yeniden baslarsam kim tutar beni!

Salı, Haziran 12

calismaya cabalamak

Aslinda bu aralar okul falan bana cok uzak geliyor, ders calismak istemiyorum, her seyi son ana birakiyorum ve bu da huzursuz ediyor beni... doktora yapan birinin ders calismamak istemesi oxymoron olmali!!

Neyse.. Dun gece sevgili arkadasim ece ile hadi calisalim diye gaza geldik.. Once panera denen bir yere gidip oturduk. Tam yemeklerimiz bitti, calismaya baslicaz soyle bir anons: "Dear customers we are now closed!" Saat 10:30du.

Off dedik, biz tam baslicakken. Ece hadi PJ's e gidelim, orasi sabaha kadar acik dedi. Esyalari topladik, arabaya bindik, geldik - bir kapisina baktik, 11'de kapaniyormus.

Neyse dedik, zorlamaya gerek yok, kismet degilmis.. Evlere donduk. Tabi ben calistim mi - belki 15 dakika..Ama yani sartlar bile bana karsi, ben napiyim..

Perşembe, Haziran 7

Ruyalarda mesaj var

Oncelikle yine karsima guzel bir soz cikti bir yerlerde, onu buraya yazayim dedim:

"Imagination and fiction make up more than three-quarters of our real life."

— Simone Weil.

Bu sozun ustunde dusunmek gerekiyor.. Hakkaten de bazen insanin hayalgucu kontrolu eline gecirebiliyor. Hayal gucunun sulari mavi, serin, derin - insani alip goturuyor..


Ruyalarim yine beni eglendirmeye devam ediyor.. Gecen gece ruyamda 3 balina vardi. Cesme'de sahildeydim. Balinalar iyice kiyiya yaklastilar ve insan gibi ayaga kalkip ellerini uzatip ellerimizi tuttular. Hatta bana hedi gel de senle otynayalim, sen kucuksun dediler, ama ben korkarim gelmem dedim. Sonra iclerinden biri bir daha geldi, en azindan tutun da bana seni gezdireyim dedi, ben kafasinin ustune oturdum ve beni gezdirdi.. Sanki balinlar benim onlarla gezme firsatini kacirmam icin cabaliyorlardi..

Ay aman insallah oyle yuzerken balina falan cikmaz karsima, hic sogukkanli davranamam. Ruyalarin tersi olur derler, zaten ben de sanmiyorum..

Pazar, Haziran 3

Bitmemis Tango

Youtube gezintilerim sirasinda karsima cikti bu sarki.. Ferzan Ozpetek'in son filmi Saturno Contro'dan (Bir omur yetmez)..

Bu filmi cok merak ediyorum. Sarki da cok guzel.