Salı, Haziran 30

istanbul'da haziran

3 dolu dolu gun gecirdik sicaktan kavrulan Istanbul'da. Bol bol gezdik, guzel yemekler yedik, ozledigimiz arkadaslarimizla hasret giderdik. Ben ilk defa Bebek taraflarinda bu kadar cok vakit gecridim, oralari pek bir sevdim. Bir de minik kuzenim bir surpriz yapti ve geldi bu sabah. Anesi dun gece dogum sancilari cekerken oyle soguk kanliydi ki, hayran kaldim.. Gerci bugun Ankara'ya dondugum icin kuzenimi goremedim, ama napalim - artik bir dahaki sefere..

Istanbul'da yaptigim en ilginc sey ayagimi ozel bir plajda bogazin buz gibi sularina sokmakti. Mayom olmadigi icin suya giremedim, ama oyle bir aklim kaldi ki - anlatamam!

Cuma, Haziran 26

Istanbul yollari tasli

Sabah 5:20'de evden ciktik. 7'de ucagim kalkti. Once Alanta'ya, sonra da New York'a uctum. New York'da 4 saatim var. Bedava internetten faydalaniyorum. Sabah 7'de bindigim ucakta yanimda oturan kadin Miller Light icti. Etrafinda oturan herkes, ben dahil, biyik altindan gulduk. Yani ben de biraz severim ama sabahin 7 bucugunda degil :)

Kadin biraz da deliydi. Beyin ameliyati olmustum, onun icin kontrole gelmistim dedi. Ben de, aaa, bir seyleri yerine oturtamamislar herhalde, diyecektim. kendimi tuttum...

Simdi kalan 3 saatimi nasil gecirecegimi planlamam lazim!

Çarşamba, Haziran 24

nolur bitmesin..

ama bitiyor. bugun Avrupa Yakasi'nin 190. ve son bolumu. Son.
Yazmasi bile zor geliyor. Belki sacma, ama buna cok uzuluyorum.

Salı, Haziran 23

neredeyse doktor

Savunmam basta biraz zorlamali da olsa, bazi duzeltmeler ile tatliya baglandi. Bir an once duzeltmeler uzerinde calismam gerekecek. Olsun raziyim, nerdeyse bitti, hatta sonu gorundu ya, artik hicbir sey nesemi bozamaz.. Onceden adagim oldugu uzere sushi yemege gittik bu gece, sushiye doyduk. Ben de adagimi gerceklestirmenin huzuruyla, duzeltmeler disinda nerdeyse bitmis olmanin rahatigiyla uyuyacagim bu gece.

Nerdeyse bitti, nerdeyse rahatladim! Emaillerle, telefonlarla, burdan yorumlariyla, facebook'tan mesajlariyla ve de uzaktan dualariyla bana destek olan herkese cok tesekkur ederim. Sanirim hayatimin en zor senelerinden birini neredeyse atlattim. Zordu, ama nerdeyse gecti. Darisi bu belaya bulasmis herkesin basina.

Pazar, Haziran 21

Yarin buyuk gun!

Heyecaniyim, ama cok degil. Savunmama halam, amcam, kuzenim, arkadaslarimdan bazilari gelecek.. Umarim cok zorlamali bir savunma olmaz da kimse gerilmeden hallederiz su olayi. Power pointim hazir. Dun birkac kere uzerinden gectim, bugun de tekrar edicem bol bol. Sonra yarin sulari, kurabiyeleri ve kahveyi alip savunma yapilacak odaya gidicem. Ne giyecegimi da kafamda belirledim.

Artik bu noktadan sonra gecmemek diye bir sey olmuyor zaten. Olabilecek en kotu sey bir suru duzeltme vermeleri.. Ona da hazirlikliyim. Gecen hafta savunmasini yapan 3 kisi de bir suru duzeltme aldiklarini soylediler. Neyse canim, tek istedikleri duzeltme olsun, duzeltiriz yavrum :)

Bol vitaminli kahvaltimi ettim. Cilek, ananas ve yaban mersini. Yaban mersini ismi nedense bana hep boyle bol kilcikli bir balikmis gibi geliyor. Oysa blueberry ne guzel, ne kibar... Oglen de hafif bir seyler yerim herhalde. Guneslenip power point sunumumun uzerinden gecicem butun gun. Aksam da babalar gunu serefine mangal yapicaz, dusundukce simdiden agzim sulaniyor, sanirim meyve salatasi beni pek kesmedi :)
Bu gece erken yatip guzel bir uyku cekmeyi planliyorum. Yarina bol enerjiye ihtiyacim olacak.

Posted by Picasa

Cumartesi, Haziran 20

ziplayan sular

Bu resim bizim kampusten. Bazen goruyorum insanlari, cocuklarini, kopeklerini falan bu sularin altinda oynatiyorlar. Hava bazen oyle sicak oluyor ki, benim bile arada bu sularin icinden yuruyesim geliyor.

Savunmama iki gun kaldi. Pazartesi saat 3 ile 5 arasi. Heyecan var, ama cok az. Sunumumu hazirladim dun gece, sounda bitti, artik calismam lazim sadece, bol tekrar lazim.

Bu sabah cok sacma sapan bir sekilde uyandim. Tam uyanmadan once tenis macindayim, ve her topu tek tek takip ediyorum, servis atmaya calisiyorum, olmuyor, rezalet, surekli toplari kaciriyorum. Boyle abuk sabuk ve inanilmaz yorucu bir ruyaydi. Sevgilim uyandirdi da kurtuldum. Bu ruyayi savunma stresine yordum, her top bana sorulan sorular, her kacirdigim top da sorulari yanlis ya da yetersiz cevapla stresim.. Ay ne nefret bir ruyaydi...

Posted by Picasa

Cuma, Haziran 19

savunmaya 3 kala

Bugun bolumden insanlarla oglen yemegine gittik. Bir arkadasimizin savunmasi vardi bugun. Ona, ne yapmam gerek sence, diye sordum - haftasonu plaja git dedi bana :)

Daha sunumum bitmedi.. bu nasil bir rahatlik, neyin rahatligi anlamis degilim. Herhalde bildigim bir sey var; ama ben farkinda degilim. Biraz once noktali virgulden sonra yazdigim ama gereksiz aslinda, cunku Turkcede noktali virgul ama demek. amerikada baska sekillerde de kullaniliyor. Neyse. Alakasiz konular bunlar.

Gelecek sene sandigimdan ve planladigimizdan cok daha farkli olacak gibi. Enteresan bir teklifle karsi karsiyayiz. Bilmiyorum iyi mi, kotu mu? Acikcasi cok dusunemiyorum su anda, kafam hep baska yerlerde. Turkiye'ye donmeme 1 hafta kaldi. 1 ayligina geldim ben, 1 ayim kaldi. nerdeyse her isimi halletmis durumdayim. su savunmam guzel gecsin daha ne isterim! Sonra ver elini Istanbul, Ankara, Bruksel, Gocek, Bursa, sonra yine Amerika. Bu yazin plani bu kadar. Cok boluk porcuk, cok kisa, cok karmasik bir yaz bu yaz. Ilk defa yaz gibi gelmiyor. ilk defa yaz bitsin istiyorum.

Yarin ders calisicam, okulda olucam. yine kutuphane. Power point sumunumun kalanini bitirip her slide icin mantikli aciklamalar bulmak amacim. bakalim nasil olacak?

Çarşamba, Haziran 17

su anda burdayim

Okulumuzun kutuphanelerinden, bati kutuphanesi. Biraz calistim, 8 slide falan tamam. kaldi 10-12 slide. Results and Conclusions. kisa ve guzel slide hazirlamak bir yetenek, yazip yazip siliyorum. ne kadar sade, o kadar guzel. Simdi ogle yemegi arasi, sonra da calismaya devam!

Posted by Picasa

pardon, bakar misiniz?

Baslik Sezen Aksu'nun yeni albumundeki Pardon sarkisindan esinlenme. Sabahin 8inden beri kutuphanedeyim, sunumumu hazirlamam gerekiyor. ama tabi ki oyle hemen hop diyince calismaya baslayamiyor insan. Biraz emailler, biraz blogla ilgilenme derken saat nerdeyse 9 olmus. Neyseki 12:15'e kadar falan vaktim var. sonra ogle yemegi arasi, sonra biraz daha sunum hazirlama, sonra spor.

Cok keyifli, bol gezmeli, yemeli icmeli bir haftasonu gecirdik. Ben de artik gercek hayata dondum bu sabah kuzenim New York'a dondukten sonra. Pazar gecesine kadar hazirlanacak yeteri zamanim olacak diye dusunuyorum. Olur herhalde... Bu kuslar Florida Crape myrtle, yani bir cesit turna. Fakat goc eden diger turnalarin aksine bunlar birkac yildir butun yil halamlarin sitesinde yasiyorlar. Onceden yavrulari olmustu, ve onlar goc etmislerdi. Fakat yeni yavrulari da onlara uymus ve goc etmekten vazgecmisler sanirim. Anne baba ve cocuklar olarak cekirdek alie seklinde butun gun mahellede dolasiyorlar. Tipleri fena degil ama sesleri berbat! Boyle iki cilali tahta parcasi birbirine carpiyor gibi bir ses cikariyorlar.

Etrafta kurbagalar (igrenc), kertenkeleler, kaplumbagalar, campuste timsahlar, cesit cesit kus, sincap, armadillo falan derken hayvanat bahcesinde yasamak gibi Florida'da yasamak. Gerci bortu bocegi de cok oluyor buralarin, ama neyse.. Bu resimdeki siyah leke guneste pismis bir kurbaga.. Oyle yerde falan da degil, 5-6 metre yukseklikte, havuzun uzerindeki sabit teli tutan celik konstruksiyon uzerinde. Guneslenirken kafami kaldirip bakinca tepede asili bir kurbaga gormek cok hos degil. Ama burasi Florida - insan boyle seylere alisiyor, bir tek dev hamamboceklerine - asla!

Pazartesi, Haziran 15

kuzen haftasonu


Bu haftasonu kuzenler haftasonuydu.. Cok eglendik. ben de tezi falan unuttum.. Bakalim bu hafta doktora ogrencisi hayatima donmem lazim, savunma sunumum hala hazir degil! Ha ha :)

Perşembe, Haziran 11

Dun gecenin saskinligi, bu sabahin guzelligi

Bugun epey yaratici bir ruh halindeyim sanirim. Sabah sabah basladim blog yazilarina.. Oncelikle dun gece kuzenimle gittigimiz kahveci'deki halimin bir resimi cekeyim istedim - bende kafa kalmadignin kaniti olarak. Bulusmaya hazirlanirken telefonu da yanima alacaklariminin yanina ativermisim. Kahvecide bir baktim, ev telefonu da yanimda gelmis. Hemen acip kontrol ettim, ordan cekmiyordu. Allahtan orda unutmadim :)

Ikinci resim de bu sabah cekildi. Halam kedisini cok ozlemistir, hasret gidersin diye cekip buraya koyuyorum. Bu sabah beni uyandirdi, yemegini yedi, taze suyu kabina dolduruldu, ve de sonra havus basina sabah sefasina cikti. Ben de onla oturdum biraz. Hava daha isinmamisti, gunes vardi ama terletmiyordu. Keske butun gun hava boyle kalabilseydi. Biliyorum ki oglene dogru yine o cehennem sicaklari kivamina gelecek maalesef. Iste hayatim boyle geciyor: ders, spor, yemek, alisveris - ve bu guzel evin tadini cikarma.

Ajda


Kendisi kac yasinda bilmiyorum. Bugun 63 diye okudum bir yerde. Hele de bugun yeni konserinden resimler vardi - bakmaya doyamadim..

Ben de 63 yasinda boyle gorunmeyi isterim. Yuzune herkes cok laf ediyor, ama insanlarin abarttigini dusunuyorum. Su anki goruntusu harika. Hadi yuzu estetik harikasi, ama bacaklari, kollari, dekoltesi.. Kendisine ne kadar guzel bakmis. Bir cok insanin 25-30 yasinda boyle harika vucudu yok. Helal olsun valla! Ajda'ya bayiliyorum...

Resim:
http://p.gnctrkcll.turkcell.com.tr/r/ajda1232528386.jpg

Pazartesi, Haziran 8

tezi verdim gitti

Bugun hocalara teslim ettim tezimi. Bir kopya da bende var, okuyacagimi sanmiyorum :) Yok ama, mutlaka bir defa daha oturup tamamini okumam gerekli. Neyse, toplam 1030 sayfa bastim bugun. Onlar bir de spirallendi falan derken, of of battim battim.

verdigimiz rahatsizliktan dolayi ozur dileriz..

Son 4-5 aydir tez tez diye sanki hayatta baska bir sey yokmus gibi burayi ic bunaltici yazilarla doldurduguma pisman miyim? Evet, belki birazcik.. Ama kardesim, doktora yapip doktora tezi yazmayan da anlamaz ki halden, napalim..

Neyse, bugun sonunda tezimi hocalara yolladim. Birazdan da gidip bastiracam 206 sayfalik olan tezimi, 5 kopya, ve hocalara goturup teslim edicem. Gerisi onlara kalmis artik. 22sine kadar savunmama hazirlanmak icin epey vaktim olacak gibi. sonucta kisa bir sunum istedi hocam - 20-25 dakika... Bu da powerpoint dunyasinda 18-25 slayt arasi bir sey demektir, ki artik o kadarcik seyi de stres olmadan hazirlarim herhalde. Gerci benim stresli bunyeme bakilirsa hic belli olmaz.

Bu cumartesi kuzenimle alisverise ciktik. Bruksel'deyken nerdeyse hicbir sey almamistim kendime ya, acisini cikaracak gibiyim. Hatta yavas yavas cikarmaya basladim bile. Insanin bildigi dukkanlardan hic ustune denemeden pantalon falan alabilmesi ne guzel bir duyguymus... Cok ozlemisim. Simdilik 3 bluz, 1 sandalet (hem de leopar desenli), 1 kot ile alisveris arzumu yatistirabildim biraz olsun.

Asil ihtiyacim olan ise haziran ayinda gidecegim dugun icin gerekli bir sandalet. Hem bu yilin kalin bantli, kaba topuk, kaba bant modasina uysun istiyorum, ama ayni zamanda da bu moda gecse bile ara sira giyebilecegim gibi bir sey olsun istiyorum. Bakindim ama daha gonlume gore bir seye rastlamadim. Ama daha zaman cok, bir de bu haftasonu butun kuzenlerim burda olacak, o yuzden mutlaka istedigim gibi bir sey bulurum.

Gainesville gunlerimin yarisi nerdeyse bitti. Simdiden donus gunumu iple cekiyorum :)

Cumartesi, Haziran 6

Aksam yuruyusu

Kendimden biktim valla, tez taz baska bir sey yazdigim yok. O ic daraltici, iskolik insanlar gibi mi oldum diye endise ettim birden. Biraz da eglenceli bir seyler yaziyim buraya istedim. Dun aksam yuruyus yaparkan biraz resim cekmistim, en iyisi onlari anlatayim..

Bu ilk resim halamlarinin evinin bulundugu mahallede minik bir golet. O kadar cezbedici geliyor ki her seferinde, yanina gideyim, o tas bankin uzerine oturayim (bank yerine alternatif kelime aradim ama bulamadim bir turlu). Gerci hemen insan kendine geliveriyor. Buranin timsahi, hamam bocegi, yilani, su yilani, ates karincasi falan derken insanda heves meves kalmiyor. Minik goleti uzaktan sevmek en guzeli deyip yoluma devam ediyorum...


Ikinci duragim da bu en sevdigim ev. Halamlarin yasadigi mahellede her ev birbirinden farkli, hepsi degisik stillerde yapilmis. Benim iclerinde en sevdigim ev ise bu. Neden bilmiyorum, rengi, o kivrimlari, yuksek tavanlari beni cezbediyor. Bu evde ust katta bir calisma odam olsun, masa pencerenin onunde dursun, pencereden bu golu goreyim istiyorum. Cok sey mi istiyorum?..

Buradaki bahar ve yaz mevsimi, malum Florida, inanilmaz rutubetli, sicak ve yagisli. Bu havayi cekilen yapan seylerden biri ise etraftaki yogun manolya kokusu. Bu kokuyu anlatmak zor.. Boyle insani gulumseten, cicek ama hafif limona kacan eksiligi olan bir koku. Ankara'da manolya gormedim ben, kokusunu da buraya geldikten sonra ogrendim. Koklamadiysaniz daha bir yerlerde mutlaka bir manolya agacinin yanindan gecin derim.

Anlatacagim ikinci koku da bu masum gorunen ciceklerin kokusu.. Halam ile yuruyus yaparken ne zaman bunlarin yakinina gelsek, off bu koku ne ya, diye geciriyordum icimden. Boyle sanki bir hayvan olmus falan gibi.. Tamam tamam biraz abarttim ama cok agir bir kokulari var. Halam onlarin sarmisak bitkisi olduklairni soyleyince cok sasirdim. Meger ne guzel cicekleri varmis sarmisagin.. Ama yani insan evinin kapisinin yanina da bunlari diker mi be kardesim diyorum hala.. Sicakta buram buram kokuyorlar..

Cuma, Haziran 5

209!


209 sayfa oldu tezim. Abarttim mi ne?
Bitsin artik diyorum, baska bir sey demiyorum...

yeni bir ben

Yenilik falan yok. Aslinda hicbir degisiklik yok hayatimda.. Belki moralim duzelir diye oyle yaziverdim.
Yine tez, yine tez.. Cumartesi sabahi hocam ile bulusucam ve son kez bakip fikir verecek bana. zaten pazartesi sabahi da teslim ediyorum tezi. Ondan sonra hocalar dusunsun, ben degil!

Bugun okuldaydim. disciye gidip yillik temizligimi yaptirdim. Kutuphane'den kitaplar aldim, malum hocam bir kouda daha cok kaynak gostermemi onermisti. Bu gece evdeyim, calisicam, yarin da. Umarim her sey bir an once biter de kurtulurum.. Iste boyle, yazacak konular birikiyor aslinda, ama ne resim cekecek halim var ne de yazacak. Bir sure moladayim. Herkese benimkinden cok daha iyi gunler diliyorum...

Kimse doktora falan yapmasin, dupeduz manyaklik!

Pazartesi, Haziran 1

bu aralar



Zamanim okula gitmek ve halamlarda tezim uzerinde calismakla geciyor. Bugun eski is yerime ugradim, ordakilerle ogle yemegi yedim. Ozlemisim hepsini.. Ama itiraf etmek gerekirse oyle butun gun ders calismiyorum.. Florida'da olmanin nimetlerinden de yararlaniyorum arada, her gun ogleden sonra biraz gunesleniyorum. Hosuma gidiyor, yazlik gibi bi yerde yasadigimi unutmusum. Arada gelip de florida havasini tatmak iyi oluyor. Gerci kampuste ordan oraya yururken boyle hissetmiyor insan, ama olsun!



Bugun okulda gezerken her zamanki yerinde bekliyordu benim timsah. gerci galiba bu o degildi, ama hemen bir resmini cekiverdim. Eski gunlerin hatirina..














Bu da evde beni bekleyen minik canavar. Bu resmi buaraya koymasam olmazdi. Tez duzeltmelerine devam. 1 hafta sonra bugun tezimi hocalara teslim etmis olucam. Sonra da tez sunumum icin hazirliklar baslayacak.. aman bir heyecan bir heyecan..

yavas haftasonu ve izgara sebzeler

Hocamla konusup da yapacaklarim belli olunca iyice bir rahatladim.. Oyle ki, yapacak isler epey olsa da yine de rahat bir haftasonu gecirdim. Sanki cok zamanim varmis gibi geliyor. gunler hizla geciyor ama stres yapmadan hallediyorum isleri. Bu haftasonu spor yaptim, arkadaslarla gorustum, bir de tezim icin duzeltmeleri yapmaya basladim. en onemlisi de yapmam gerekenlerin bir planini cikardim - ki bu benim icin islerin yarisi yapilmis demektir. Simdi tek yapmam gereken listedekilerin teker teker uzerini cizmek.

Cumartesi gecesi kuzenimin evinde bir parti vardi. Partinin iyi yani gelen herkesin bir seyler getirmesiydi. Burda pot luck deniyor. Gelenlerden biri de bu inanilmaz izgara sebze tabagini hazirlamisti. Sebzeleri izgaralamis, uzerlerine grek sosu dokmus ve de ufak beyaz peynir parcalari serpistirmisti. Ay ne guzel olmustu anlatamam.. Ozellikle de kuskonmaz, kabak, brokoli ve karnibahara bittim. Bir de bu hayatimda gordugum en buyuk tabakti. Resimden belli olmuyor, resimdeki sadece yarisi falan, tabagin boyu rahat 1 metreydi!

Resim kuzenimin telefonuyla cekildigi icin biraz bulanik, hipnoz etkisi yaratabilir. Dikkatli olun derim :)

Posted by Picasa