Çarşamba, Şubat 24

Kamondoların İhtişamı

Gazetede gordum ilk bu ilginç sergi haberini, sonra biraz internette arastırma yaptım. Paris Yahudi Muzesi'nde sergilenen bu sergi Turkiye'ye de gelmeli, Istanbul'a bu kadar katkıda bulunmus bir aile olan Kamondolar'ı, ozellikle de Istanbul'un Avrupa kultur baskenti oldugu bu yıl herkes öğrenmeli...

Kamondo Ailesi'nin Istanbul icin yaptıkları:
Kamondo Ailesi, Istanbul’a damgasını vuran, bugün çoğu harap halde olsa da hâlâ varlıklarını koruyan sayısız yapı inşa ettirmişti. Kasımpaşa’daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Galata Résidence, Serdar-ı Ekrem Sokak’taki Kamondo Hanı, Meşrutiyet Caddesi’ndeki Büyükada Han, Karaköy’de Saatçi Han, Latif Han, Lacivert Han, Yakut Han, Kuyumcular Han, Lüleci Han, Gül Han bunlar arasında sayılabilir. Doğu’nun Rothschild’leri diye anılan ailenin, Karaköy Bankalar Caddesi’ndeki bugün müzeye dönüştürülmüş olan eski Osmanlı Bankası binasının tam karşısında caddeyi üstteki Banka sokağına bağlayan sekiz şeklinde, iki yönlü, ‘art nouveau’ stilindeki ilginç basamakları yaptıran Abraham-Salomon’un naaşı, vasiyeti üzerine 1873’de yaşamını yitirince, Paris’ten, kalben bağlı olduğu Istanbul’a götürülüp Hasköy’de daha önce kendisinin yaptırdığı anıt mezara devlet töreniyle defnedildi. Kamondo’nun Istanbul’da çok sevilen ve sayılan bir kişi olması nedeniyle cenaze töreni günü tüm şehir yas tutarken borsa ve finans kuruluşları tatil edilidi, Galata ve Haliç esnafı dükkanlarını kapattı, kiliselerde dahi çanlar çalındı.

Sergide sergilenen eserler:
Kamondo ailesinin bağışlarıyla oluşturulan kurumlarca gerçekleştirilen sergi, Nissim de Kamondo müzesinin aile arşivi, Orsay müzesinin tabloları (Boudin, Degas, Delacroix, Jongkind, Manet, Monet, Renoir, Sisley), Guimet müzesinin Çin heykelleri-Japon baskıları, Louvre müzesinin mobilya ve desenleriyle halka açıldı. Serginin komiserliğini Anne Hélène Hoog, asistanlığını Virginie Michel üstlendi.

Radikal Gazetesi'nde sergi hakkında cıkan haber:
"Bu sergi İstanbul’a gelmeli

Paris Yahudi Müzesi’nin sergi salonunda gördüğüm ‘Kamondolar’ın İhtişamı’, kimilerinin sadece Karaköy’deki merdivenlerden kimilerinin ise içi boşalmış eski azınlıklar romantizminden adını bildiği bu ilginç aileyi anlatıyor. Osmanlı coğrafyasında bankerlik ve ticaret yaparak zenginleşen, daha sonra ticari faaliyetlerini Paris’e kadar genişletip bu kente yerleşen Kamondolar... Paristeki sergi, büyük bir malikâne, asalet unvanı, sosyetede önemli bir mevki ve muhteşem bir sanat koleksiyonu sahibi olan ancak İkinci Dünya Savaşı’nda toplama kamplarında yok olan aileyi ve Fransız sanatına katkılarını anlatıyor. Degas, Monet gibi Fransız empresyonistleriyle dostluklar kuran Kamondolar, müzelere yaptıkları bağışlarla bugün çok önemli olan pek çok sanatçının büyük koleksiyonlara ilk kez girmesini sağlamışlar.

Sergi, mezarı İstanbul’da olan Abraham Kamondo’dan (o yıkık dökük anıt mezarı İstanbul 2010 Ajansı restore edecek diye bekliyoruz...) başlayarak aileyi tanıtıyor. Banka defterleri, mobilyalar, fotoğraflar, günlükler, malikânenin resimleri, gündelik başka eşyalarla birlikte bugün D’Orsay müzesinin koleksiyonunda olan Degas, Delacroix, Manet, Monet, Renoir, Sisley gibi sanatçıların resimlerinden birer ikişer örnek sergide yer alıyor.

Yahudi Müzesi’nin dar sergi alanında biraz tıkışık halde gezilebilen ve daha çok yaşlı Amerikalı turist kalabalıklarını kendine çeken sergi, İstanbul’da nasıl da görkemli bir hale kavuşurdu diye düşünüyor insan. Hakikaten, mutlaka bir müzenin İstanbul’a getirmesi gereken bir sergi bu. Kamondoların bu kentteki varlığıyla daha da zenginleştirip Türkiyeli izleyiciye ulaştıracak birilerinin çıkması dileğiyle."

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=981813&Date=24.02.2010&CategoryID=113

Sergi katologunu incelemek isterseniz...

Hiç yorum yok: