Cumartesi, Şubat 2

"Kendimizi gosterelim Meral"



Resimdekiler: Babamin babasi Yekta Bey, babamin annesi Saadet Hanim, Anneannem Meral Hanim, kucaginda bebek ben, annem, Yildiz Dedem.. Anneannem ve dedemin beyaz takim elbislerine ve siyah gomleklerine dikkatinizi cekerim - sene 83.

Dedecim, annemin babasi, dunyanin en tatli, en neseli, en insan seven insaniydi herhalde.. Dedem cok iyi bir doktordu, butun cocuklugum boyunca Istanbul'dan telefonda tedavi ederdi beni...

Cok iyi bir insandi, kac hayat kurtarmistir kim bilir 50 yildan fazla suren doktorluk hayatinda.. Oyle ilginc anilari verdir ki, dinle dinle bitmez.. En sevdigim anilarindan biri onun ne kadar konusmaya merakli oldugunun kanitidir. Dedem benzinciye gittiginde bile konusacak bir sey bulur, pompacilara benzin nasil, kuvvetli mi, diye soruverirdi - herkesi sasirtan icten bir merakla :)

Bir yere girdi mi, neresi olursa olsun, iyi gunler, ben doktor Yildiz Tekin Tuzunatac! diye bagirarak herkesi selamlar, sonra o klasik butun disleri gorulen gulusunu yapardi.. Oyle neseli bir adamdi ki, nesesi etraftakileri bile sasirtirdi..

Hep sorardi bana kucukken, soyle en cok kimi seviyorsun, Yekta dedeni mi beni mi? ikinizi de cok seviyorum gibi politik cevaplar onu kesmezdi, ama yani bak sadece ikimiziz, kimse bilmeyecek, soyle bakiiyim, gercekten hangimizi daha cok seviyorsun?.. O kadar cocuksu, o kadar icten sorardi ki - seni daha cok seviyorum diye cevap verirdim, aferim diye gulerdi...

Dedem benim ilk tavla arkadasimdi, o ogretmisti bana.. Kiz tavlasi, asker tavlasi - ne istersem oynardi.. en son yazlikta cok bunalmistik bir gun, hadi tavla oynayalim dedim. Ama ileri derece alzheimer, ne ile karsilasacagimi bilmiyorum.. Beni 5 sifir yendi, 2si marsla.. Inanamadim, aman sen de hic bilmiyorsun dedi.. Ben saskin kalakaldim, o son oyunumuz oldu..

Bir de hile yapmayi dedemden ogrenmistim.. Yazlikta geceleri uzun uzun kastet oyanrdik, konken gibi bir oyun, ama kart atmiyorsun.. Dedem hirsli ya, hepimizi yenecek.. bitiriverirdi.. Sasardik, sonra cebinden bir kart cikardi.. Ben cocuk siniriyle, AAA Bu ne, dede cebinde kart var ama ! diye isyan edince, gayet sogukkanlilikla, aaaa, o orda mi kalmis ne olmus derdi.. Hicbirimiz yemezdik :)

Ne tatli, ne komik adamdi dedem! Anneanneme bir tanidikla haber gondermis, gormeye gelicem diye. Kalkmis gitmis anneannem, dedemin gelmesini beklememis... Anneannem onu gormeye gidince dedem hastanenin jipinin direksiyonunu anneanneme birakmis, arabayi o kullansin diye, e tabi saranpole yuvarlanmislar.. Dedemle anneanneme bir sey olmamis da, arkada oturan ve herhalde o zamanlar iki insanin evlilik hakkinda konusmasinin garantoru olarak yanlarinda olan dedemin amcasi biraz yara almis sanirim :)

O aksam bir lokantaya gitmisler, lokantanin bir havuzu varmis, havuzun yaninda da bir kedi dolasiyormus. dedem anneannemi erkekligiyle etkilemek istemis.. Hani anadoluda sacama igrenc bir adet varmis ya, erkek kedinin bacaklarini ayirirmis, e tabi benim dedem kediden korkuyor, kediyi suya itivermis.. Tam bir erkeklik gosterisi olmamis, ama iste anneannem gibi kedilere asik bir kadini sogutmaya yetmis :) Anneaennem ogretmenlik yaptigi ankara ye geri donmus.

Dedem koskoca doktor, herkes kizlarini gonderirmis muayene etsin de begenip evlensin diye. E anneannemin reddini kendine yedirememis! Nasil olur, nasil istemez diye.. Kalkmis anneannemin yanina gitmis. Ne yapmis ne etmis, o sihirli gulusunu mu kullanmis nedir artik bilmiyorum, ama ikna etmis anneannemi.. Hayatinin son anina kadar, e nasil istememistin sen beni Meral deyip durdu - bu evlilik hayatina 1-0 baslamayi kendine hic yedirememis bizim doktor Yildiz Bey..

Ama neticeye bakin ki almis anneannemi.. son gunune kadar, cok ileri alzheimer olmasina ragmen aski hic bitmedi, meral en cok soyledigi kelimeydi, her seyi unuttu, cok sevdigi tarhana corbasini bile, ama merali unutmadi.. En son kisin yanina gittigimde sordum, anneannemi seviyormusun diye, anneannem yanimizdaydi, soyle bir bakti anneanneme, cok sveiyorum, dedi.. anneannem elini tuttu.. O halde bile aski bitmedi...

Dedem o kediyi suya ittigi anda aslinda belli olmus evlilikteki butun denge.. arabayi anneannem kullanirmis. Oyle ki dedem kutahyada doktorken anneannem ehliyet almak istemis. E hoca ile araba kullanmasi lazim.. bizim doktor Yildiz Bey biricik zar zor evlilige ikna ettigi karsini direksiyon hocasiyla yalniz birakir mi.. Dedem de gidermis surus derlerine.. Kutahyada o sirada doktora ihtiyaci olan kisiye ne derlerdi bilmiyorum, doktor beyin hanimi araba kullaniyor, o da arkada hanimini izliyor..

Dedem ehliyetini daha kolay yollardan almis, oyle sinava falan girmemis.. anneanneme sinavda stadyumda 3 kez geri geri kullan demisler, kullaninca da ehliyetini vermisler! Ben sindi 3 tur geri geri gidemem, ne bicim bir sinavmis anlamadim.. Dedem ise bana ehliyet lazim demis gondermisler. Bir kez geri geri gitmesi gerekmis kutahyada, bakmis olmuyor, etraftakilere demis, bizimkilerin emektar Vosvosunu kutahyalilar havaya kaldirmis, dedem hala icinde, ters cevirivermisler.. anlayacaginiz Doktor Yildiz Bey cok pratik adammis..

E dedem hep cok kotu araba kullandi, ehliyeti manavdan mi aldin lafini epey yemistir - ki bunu diyenler de pek haksiz sayilmaz.. Bir kere buyuk kuzenim dedemin arabasini kullanirken Amca sen nasil bu aynadan goruyorsun demisti, dikiz aynasi icin, oyle absurd bir ayardaymis ki, dedem de, ay aman zaten ben onu kullanmiyorum ki hic deyip hepimizi gulmekten oldurmustu!

E hal boyle olunca hep anneannem kullanmis arabayi.. Kutahyanin ilk kadin soforu Meral hanim.. Ama tabi insanlar pek kaldiramamisler bunu, anneannem fazla modern kalmis o zamanlar icin.. arabasini takip edermis cocuklar, aha kari kullaniyor diye.. Kamyon soforleri bir kadinin onlari gecmesini sindiremez, olumcul takipler yapmaya kalkarlarmis.. E Meral hanimin canina tak etmis.. Pratik doktor Yildiz beyin hanimi pratik Meral hanim da kendi cozumunu bulmus. Kafasina bir kasket gecirirmis, bir de goz kalemiyle biyik cizdi mi, simsiyah, anadolunun bagrindan kopan bir erkege donusurmus.. Ama en azindan araba kullanirken kornalardan, kendini takip eden cocuklardan ve hirsli kamyon soforlerinden kurtulurmus! Oyle bir resmi de verdi galiba anneannemin.. Dusundukse gulesim geliyor!

Bizim doktor bey ile Meral hanimda hikaye coktur aslinda.. Yazliklari gullukteydi bizimkilerin. Gulluk'un girisinde de iki sutun vardir, kamyonlar bile gecer bu iki sutunun arasindan. Bu sutunlar ilk kondugunda dedem eyvah bunlar cok kotu oldu gibi bir yorum yapmisti, ama biz ciddiye almamistik, ara o kadar genis ki, kamyon kullanmadigin surece nerdeyse hic risk yok. Kendini kanitlayan kehanet mi oldu artik ne oldu bilmiyorum, dedem arabayi bir gun laaak diye o stunlardan birine carpivermis. Anneannem saskin, dedem kizgin inmisler arabadan.. Dedemin ilk tepkisi: "E Meral, niye soylemedin orda sutun var diye!"

Dedem boyleydi.. Oyle yuksek bir self-esteem'i vardi ki yaptigi hicbir hatanin sorumlugunu almazdi. Her seyde bir anda konuyu, e Meral sen niye soylemedine cevirebilirdi.. Boyle de bir becerisi verdi kendisinin.. Yazlik evleri kooperatifti ve kura cekilecegi zaman basina geleceklerden korkan anneannem dedeme birakmis cekme isini. Sagolsun, dedecim de kalkip sitenin en kotu manzarali evini cekmis. Ne demis sizce, E Meral, niye sen cekmedin? O evi anneannem cekse bir omur bunu dinlerdik herhalde - iyiki dedem secmis.. Komsunun duvarinin yanindan gozuken deniz bile yetti bize, o ev o manzara hayatimizin en guzel kahvaltilarini yaptirdi!

Dedem cok tatli bir insandi.. Insanlari cok severdi! Ama cok hirsliydi.. Cok fakir bir aileden gelmisler, abisi avukat kendisi de doktor olmus.. tip fakultesinde okurken sinemada temizlikcilik yaparmis, filmleri bedavaya izleyebilsin diye.. Ester williams'in yuzusune hastaydi, ben yuzme ogrenirken rol modelimi belirlemisti, boyle ac kollarini yuz derdi, su sicratmadan yuzeceksin derdi.. Ben Ester Williams'i ya da filmerinni bilmedigim icin anlayamazdim, ama herhalde guzel yuzuyor ki boyle diyorlar derdim..

Dedem ne kadar hirsliysa anneannem de o kadar hayatindan memnun, tatminkar, hirssizdi.. Guzel bir yemek yapip insanlar tarifini istediginde hemen itinayla tarifi verirdi. Tabi dedem cok kizardi! Meral derdi, bir seyi eksik soyliyeceksin, ya da soylemeyeceksin.. Senin kadar guzel yapamayacaklar, sirrini vermeyeceksin Meral! Sen hic bilmiyorsun bu isleri :)

Dedemin bir lafi vardi, bu aralar bunun cok kullanir oldum.. Boyle suslenip giyinince, cok oldu mu abarttik mi falan gibi bir hava olunca aralarinda, dedem hemen duruma el koyar ve: Hayir Meral iyi oldu, kendimizi gosterelim Meral derdi! Kendini 85 yil boyunca mukemmel sekilde gosterdi dedem. Hepimize ornek oldu, hepimizi cok sevdi, cok dostu oldu.. Arkasindan cok rahmet dileyeni olacaktir..

Dedemi dun gece kaybetmisiz.. Yani bizim burda gece, turkiye'de gunduz.. Benim sabah 5'e dogru icime bir agirlik geldi, dedemle vedalastim.. Allah rahmet eylesin diyorum sadece, boyle kendi gibi olmadan yasamaktan kurtuldugu icin de biraz olsa seviniyorum.. Hadi dedecim, seni cok seviyorum, hoscakal....

8 yorum:

Zuzu dedi ki...

Ağlattın beni Emel Abla!
Allah rahmet eylesin, ne diyelim... Tanışamadım ama Oğuz'dan çok dinlemiştim bu anıları ve tanımadan sevmiştim..Geride kalanlara sabır diliyorum.
Mekanı cennet olur inşallah..

emelo dedi ki...

Sagol Nevacim.. Insallah oyle olur, guzel dileklerin icin tesekkurler. Opuyorum seni canim!

gochemoche dedi ki...

Allah rahmet eylesin, cok guzel veda etmessin kendisini taniyamadim ama anlattigin kadari ile yazini okusa o da cok begenirdi. Dolu dolu yasamis, sevmis sevilmis bir insanmis deden, sevgili hanimi basucunda iken ayrilmis bu dunyadan, ne mutlu ona. Allah kalanlara sabir versin

Adsız dedi ki...

Canim basin sagolsun,allah rahmet eylesin.Allah geride kalanlara sabir ve uzun omurler versin. Hayati dolu dolu yasamis olmasi sizin icin bir teselli olur insallah.

Adsız dedi ki...

dedenin hep iyi yönlerini biliyorsun ama hiçte mesleğini iyi yapan biri değildi yıllar önce beni ameliyat etti fakat çok başarısızdı o zaman bana bir teşhis koyamadı bu teşhisi koyamadığı içinde şuan sakat kaldım ben ona doktor gözüyle bakıyorum sen dede gözüyle.

Adsız dedi ki...

Dedenden Allah razi olsun. 1974 yilinda daha 16 yasindayken kemik veremi olan ve hic bir doktor ayaga kalkamaz dedigi annem, onun ameliyati sayesinde hala hayatta ve saglikli. Annem her seferinde dua ediyor. Bizlerde. Mekani cennet olsun.

alim_dag dedi ki...

Babam dedenizin hastası imiş ve dedenizi çok seviyor. Bir trafik kazası geçirmiş babam eskiden (şu an tarihini bilmiyorum ama 80-90'lar) ve söylediğine göre bacağının sakat kalmasından dedeniz kullanmış. Çok neşeli bir insanmış hep gülermiş mekanı cennet olsun.

Nazlıcan Eşiyok dedi ki...

Merhaba, bu doktor annemi 6 yaşındayken iyilestirmis. Annem şuan 46 yaşında olnasina rağmen hala doktorunun ona yaptığı iyilikleri anlatırken ağlıyor. Öldüğünü öğrendiği zaman çok üzüldü. Allah'ta rahmet dileriz. Ne zaman vefat etti acaba?