Cuma, Ocak 30

gunluk isler


Bu tatil donusleri pek bir fena. Camasir, bulasik, yemek yapma falan derken gunler geciveriyor.. Mesela iki gundur 5 kere camasir yikadim, iki kere bulasik makinasi calisti, bugun evi temizledim.. Derken saat yine 4.

Bugun cok onemli bir sey oldu aslinda. biz dun yasadigimiz yerdeki commune (belediye gibi) gitmistik, bana yasama iznine basvurmak icin. Dun basvurumuz sorunsuz bir sekilde halloldu. Iki hafta icinde eve polis gelecek dediler. Polis gelip yasadigimi soyledigim adrese yasayip yasamadigimi kontrol ediyor, eve bakiyor falan. Neyse, iki hafta icinde gelecek diye ciktik. Bu sabah 11 gibi zil caldi. Eyvah polis dedim icimden, hakkaten de polis gelmis..

O bizim 3. kattaki evimize cikarken ustumu degistirdim, saclarimi taradim, artik kontrol altina alinmayacak kahkullerimi kontrol almaya calistim falan derken adam geliverdi. Iceri aldim. kimligimi istedi. Ara ara bulamiyorum pasaportumu. Neyse, sonunda amerikan ehliyetimi verdim, telas etmeyin, bu da olur dedi. Bu is de hallolmus oldu. Simdi 1 hafta icide bana commune'den bir kagit gelecek, tekrar belgelerimle gidicem ve de yasama iznim ve kartim cikacak..

Bir de bugun kendiligimden fransizca bir kelime ogrendim. Markete gitmisim, ve un almam lazim. Geziyorum geziyorum, sekerler falan ama un yok. Neyse sonra kasadaki oglana sordum, flour diye. Ingilizce bilmiyormus. Hemen aklima geldi, sivi becel almistim, arkasinda da kek resmi vardi. adama gosterdim, ellerimle de karistirma hareketi yaparak. Adam aha dedi ve beni mayalarin yanina goturdu. No, white powder diye karistirma hareketine devam ettim - o da, aaa farine dedi. Hah o herhelde diye pesine takildim. Hakkaten de oymus. Farine un demekmis, haberiniz olsun! Bir de para odeyecekken adam dix-neuf dix-neuf dedi, yazarkasanin ekranina bir baktim, 19,19 euro. Tamam, artik sayilari da anliyorum!

Hiç yorum yok: