Pazar, Ekim 7

Nanaykent'ten selamlar...

Aslinda gercekten benim elimde olmuyor, butun iyi niyetimle calismaya niyet ediyorum haftasonlari.. bu haftasonu da oyle oldu.

cuma isten geldim, hava yagmurluydu, ders calisacak havamda degildim hakkaten, bir de zaten gunun yarisi boyunca doktora tezimin konusu uzerine cok kafa yordugumdan kafam yorulmustu.. Youtube'da dizi keyfini hak etmistim... Hem de cumalari hatirla sevgili aksamiydi.. E aksam kizlarla sushi derken zaten gece bitti, 11'de eve dondum - ve de cok az calisabildim..

cumartesi de zaten gec uyandim, turkiye ile telefon konusmalari 2 saat surdu zaten. Tam ders calismaya oturdum oturuyorum falan derken zaten saat 1 olmustu.. Neyse biraz calistim, istedigim kadar verimli olamadim - ama yine de calistim biraz.. Bizim bolumden insanlarla yemege gittik, yemek iranli bir arkadasimizin evindeydi, potluck seklinde, ve orda sandigimdan uzun oturdum.. Sonrasinda ders calisacaktim eve gidip, ama burdaki cok sevdigim bir arkadasin dogum gunuydu, herkesler starbucktaydi, beni de aradilar ve de tabi ki hayir diyemedim.. Kim cumartesi aksami saat 10'da evde oturup masa basinda ders calismak ister ki.. Kimse..
iste boylece gidiyor ders calisma cabalari nanaykent'e - hatta ordan bir de kartpostal atiyor!

Neyse iste oyle boyle soyle derkene oldu saat 11:30.
Evdeyim
Masa basindayim
Ders desen, basladim, ama sonrasinda bu blog yazisini yazarken buldum kendimi..
Neyse en azindan icimi dokmus bulundum..
dok dok nereye kadar
ayni sekilde, calis calis nereye kadar..

Neyse aslinda, bu cuma o kadar degerliydi ki benim icin, akademik olarak, o yuzden keyfim yerinde.. En kotu yarin gece sabahlar bitiririm bu isi..
Sonrasinda da ver elini yeni hafta, yapilacak yeni isler..

Durmak yok, yola devam :)
Bu laf bana kotu seyleri hatirlatsa da, su andaki durumuma cuk oturuyor..

Hiç yorum yok: