Bodrum haftasonu
3 gece 3 gun kaldık Bodrum'da. Aslında pazartesi de kalacaktık ancak olmadı - Mete'nin işleri çıkınca geri dönmemiz gerekti. Nisan ortası Bodrum için çok doğru bir tarih değilmiş - onu anladık. Hava epey serindi. Bir tek pazar günü günesli ve dışarda t-shirt ile oturulacak bir hava vardı.
Gümüşlük sezonu açılmış - hatta epey de yemeğe gelen vardı. Biz öğle yemeğimizi Akvaryumda yedik. Daha sezon açılmamış olmasına rağmen her şey gayet iyiydi.. Mimoza daha açılmamıştı - belki haftaya açarlar...
Evin bahçesi ile ilgilendik bol bol. Tüm yabani otları yolduk. Yeni bitkiler aldık, onları diktik, salyangozları ayıkladık falan derken iyi spor oldu bize...
Spor demişken, her gün 15.000 adımdan fazla adım attık. Adımsayarım ile takip ettim. Hatta öyle tepelere çıktık ki yükseklik korkum yüzünden aşağı inmek beni epey zorladı. Bir yerde gözümü kapadım Mete'nin kolunda kendimi aşağı bıraktım resmen...
Burası Gündoğan'ın tepeleri. Yalıkavak gözüküyor. Yalıkavak manzarası hele de yukarılardan çok hoşuma gidiyor.
Tam dönmeden önceki halimiz: Torba Ali Gonca'da balık yemek için durduk. Balık yiyemedik ama her şey harikaydı. Gümüşlükteki Mimoza ve Ali Gonca dışında Bodrum'da kumlar üzerinde oturup balık yenilebilecek çok az yer kalması beni çok üzüyor.. Çeşme de böyle maalesef.. Ayaklarıma dalgalar vururken balık yeme zevkini unutmamız gerekecek korkarım sonunda..
Neyse.. Bir sonraki bodrum seyahati Mayıs sonunda. O sefer denizden çıkmam artık!
Bu arada Çarşamba oldu ve nerdeyse hafta bitiverdi.. Okulun son 3 haftası. Mezun olacak çok öğrencim var.. Hepsi çok heyecanlı, ne yapacağı belli olayan bir çok öğrencim var.. O hallerini görmek, streslerini yaşamak beni de etkiliyor.. Bir sürü referans mektubu yazdım, öğrencileri övdüm durdum.. Yolları açık olur inşallah :)))