Perşembe, Kasım 25

bir günde 2 yazı - neler oluyor :)

Gazeteleri okuyordum. Bilindik gündemdeki konular.. Her şeyin ucu açıkta kalıyor gibi.. AİHM'e kaç dava daha gidecek acaba Türkiye'den.. Zaten geçen yıl en çok dava gönderen ülke bizdik yanılmıyorsam.. Bu rekoru kolay kolay bırakacak gibi de durmuyoruz bu gidişle..

Neyse, Kürşat Başar şu son günlerde gazetelerde side issue olarak tartışılan beyaz türk kavramı hakkında yazmış. Bu kavramın zenciler olmadan bir anlamı olmadığından falan bahsetmiş. Yazdığı her şeye katılmıyorum. Bence her zaman her ülkde bir dominant coalition olmuştur, gücü elinde tutan, ülkeyi ve kurumları yöneten, finansal güce sahip.. Türkiye'de son 10 yıldır bu etkili tabaka kaymakta.. Kontrol de, para da, iktidar da..

Onların hayat tarzı ve bizim hayat tarzımız diye bir şey var artık ülkemizde.. Bizim içinde bulunduğumuz, bizim gibi düşünen yaşayan insanlar gittikçe bir azınlık haline geliyorlar. Ülkeden kaçıyorlar, seslerini çıkarmıyorlar.. Falan filan.

Kürşat Başar değişen bu güç dengesinden de bahsetmiş. İlginç bir cümlesi var o yazıda:
"Geçmişte bütün dünyada genel eğilim, yüksek kültür düzeyine sahip insanlara öykünmekti. Günümüzde artık böyle değil. İnsanlar hangi sınıftan olurlarsa olsunlar kendi yaşam biçimlerini savunuyor ve onu önemsiyor."

Belki bazılarına elitist gelecek bu yaklaşıma ben de katılıyorum biraz.. Hayatta özenilecek bazı şeyler vardır ve herkesin hayatı, yaşam tarzı, düşünceleri öykünecek seviyede değildir. İnsanlara yol göstermek, hedefler sunmak, iyi ve güzeli anlatmak öğretmek önemlidir..

Herkes kendini öykünülecek sanıyorsa, bugünlere gelmemiz de normaldir demektir!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Like

emelo dedi ki...

ben de!