Cumartesi, Ağustos 25

Yorumsuz

Bizim universiteye gelen Turkce hocasi bu maili campus listservine gondermek uzere yollamis.. Turkceye giris 1 dersinde yeteri kadar ogrenci olmadigindan sikayetci olan hocamiz sinifina ogrenci ariyor..

Yorumsuz veriyoruz! Yorumu size birakiyoruz

"

Hi Gators
Are you bored of having long hours of biology? Do you feel tired
of learning unnecessary stuff about history? If the answer is YES
then Come and Learn Turkish...It is the language of logic, It is
like singing on a beach, It is easy and fun to learn,about 120
million speak it all over the world. You will be amazed to learn
the awesome rule of 'vowel harmony' as well as the 'silent
aggrement'.Ohh and the cultural part is a great experience... Just
enroll in Beginning Turkish 1. We will start from the very base of
the language and have great deal of fun in the class... Come on
Gators ...Yuruyun Timsahlar (that's Go Gators in Turkish)
The Turkish Lecturer
Can (I am not a can of coke or something, It is pronounced Jon :)
"

elin amerikanyalisi naapsin turkceyi be kardesim! Dayanamadim, napiyim :P

Cuma, Ağustos 24

sali pazari!

su gul ikinci turda da secilemedi ya - hatta oylari dusmus!
sonra da gazetecilere saliyi bekleyin demis (malum 3. tur secimler sali yapiliyor)
icimden diyorum, bir de secilemezse (aahh nerde)

iste o zaman bir gorse saliyi.

aman, ben de hayal kuruyorum :)

Salı, Ağustos 21

sarkinin kime uygun oldugunu buldum ben.. Kendisi ulkemizin yeni cumhurbaskani olmaya ceyrek kaldi - maalesef..

Haberleri okudukca piskinliklerine sinir oluyorum

Pazartesi, Ağustos 20

Nur Cintay yazmis kosesinde.
Bu sarkiyi Gogce dinletmisti bizlere.. Hüseyin Turan'a ait bir sarkiymis. Ama sozlerinin hepsini anlayamamistim. Boyle butun sozleri birden okuyunca sarki daha da bir hosuma gitti :)

'İncinsen de sözün düzünü diyciğem/
Acayip hayvanlara benziyirsen...

"Men senin bu emellerine nice dözüm/
Men ne diyim daha sana yoktur sözüm/
Sır sıfatından su içmeyir gözüm/
Cinlere şeytanlara benziyirsen/
Acayip hayvanlara benziyirsen/

A bu ne kafiyedir açıp gelmişsen/
Gözlerin gene od saçıp gelmişsen/
Sanki cehennemden kaçıp gelmişsen/
Devlere hortlaklara benziyirsen/
Acayip hayvanlara benziyirsen/

Senin görünüşün güya yahşı mıdır/
Alacalı yüzünde şah mat mıdır/
Bir özüne bak başın yuvarlak mıdır/
51 ekranlara benziyirsen/
Acayip hayvanlara benziyirsen/

Yüz kiloya yakın parazlaşmışsan/
Kartlaşmışsan çok yaramazlaşmışsan/
Saç kalmayıp başında dazlaşmışsan/
Kapaksız kazanlara benziyirsen/
Acayip hayvanlara benziyirsen/

Ne var sen üstüme mırıldıyisen/
Sanki paslanmışsın cırıldıyisen/
Sesin de çıkmıyir hırıldıyisen/
Benzinsiz çakmaklara benziyirsen/
Acayip hayvanlara benziyirsen..."

Oyle acayip sozler ki, insan sarkiyi kime ithaf edecegini sasiriyor.. Yok yok, ben sadece bu sarkiyi kimi dusunup yazdiklarini merak edip guluyorum - o kadar..

Cuma, Ağustos 17

can sikintisi

Su aralar Turkiye'de olan seyler acayip icimi daraltiyor.. Haberleri okuyunca bunaliyorum, okumasam olmuyor - merak ediyorum.. O kadar garip seyler oluyor ki Turkiye'de bazen sasiyorum biz nasil bu ulkeden cikip boyle "normal" olduk.. Ya da en azindan kendi "normal"imizi bulduk..

Cok guzel bir soz okumustum bir yerlerde, eminim bir yere yazmisimdir kimin soyledigini nerde okudugumu.. Hayatta en buyuk esitsizlik, esit olmayan seyleri esitlemeye calismaktir diye. Kim kime esitlenecek, kim bilir bizi nasil gunler bekliyor..

Çarşamba, Ağustos 15

kaya tirmanisi

Dun aksam rock gym'e gittik. Ben daha once de gitmistim, ama yukseklik korkumdan dolayi en tepelere cikamamistim.. Gercekten insani zorlayan bir aktivite kaya tirmanisi, insanin vucudunu maymun gibi kullanmasi gerekiyor resmen. Bu gidisimde tepelere falan ciktim ama sonlarina dogru iyice yoruldum.. Kollarimla kendimi cekmekte zorlandim.. Artik bir dahaki gidiste birz daha ilerletmek gerekecek.

Kaya tirmanmanin ana fikri bu. Ya da ben oyle oldugunu dusunuyorum.. Insanlar yillardir ayni rock gym'e gelip butun parkurlari tamamlamaya calisiyorlar. Kolaydan baslayip iyice zorlasan cok cesitli parkur var. Bir hafta 3 metre ciktiysan obur hafta en azindan biiraz daha yuksege cikmaya calisiyorsun. Boylece de ilerliyorsun.. Sabir ve guc isteyen bir spor kaya tirmanisi, butun vucudunu kullanman gerekiyor.

Rock gym'in en kotu yani da koku. Iceri girdiginde kesik bir ayak ve ter kokusu aliyorsun. Sonradan koku falan alamamaya basliyorsun ama yaninda biri ayakkabilarini falan cikarmissa koku yeniden insani etkiliyor.. ama eger kafayi tirmanmaya takmissan koku falan seni etkilemiyor.

Ben newsweek'de bir yazi okumustum ucakta gelirken, oyle dikkatsiz okumusum ki yazidaki rock gym'in amerikada bir yerlerde oldugunu dusunuyordum ve de dun anlattim birlikte tirmandigimiz insanlara. Yanlis biliyormusum. Internette kisa bir arastirma sonucunda gercekler ortaya cikti. Bu benim tasarim rock gym Japonyadaymis. Illoiha adli bir spor merkezindeymis ve nendo adli bir tasarim sirketinin dahiyane fikriymis! Nerde bizim Gainesville'de boyle rock gym :)

Bakiniz:
www.wallpaper.com/beauty/tokyo-gym-by-nendo/1596

bir de baska bir web sitesinde daha bilgi buldum:
www.dezeen.com/2007/08/02/illoiha-omotesando-climbing-wall-by-nendo/

(bu arada ben niye link koyamiyorum ya bu bloga - 5. denemem bu! Hmmm..)



Tabi ya, boyle rock gym yapmak baska kimin aklina gelir :) Aslan Japonlar, di mi gogce? *

Pazartesi, Ağustos 13

ofise donus

Aslinda sandigim kadar da kotu olmadi.. Gitmeden once cok yogundum, cok is halletmistim.. Bitiremediklerimi de patronuma birakip gitmimstim. dondugumde korktuygum gibi olmadi, kabarik bir yapilacak isler listesi hazirlamayi beklerken bir anda icim rahatladi..

Ofiste olmak zor geliyor.. ama iste sandigim kadar kotu olmadi bu plajdan ofise gecis, o yuzden aslinda sansliyim.. bir iki toplanti yapip her seyi eski duzenine sokabilicem ve bu icimi cok rahatlatiyor..

23 agustos'ta da okul aciliyor, yeni dersler, yeni donem.. business school'dan 1 ders almayi denicem, customer relationship management, umarim almama izin verirler..

iste boyle, insan tatilden donunce hayati bir anda nasil degisiveriyor.. unuttugun seyler bir anda hayatinin gundemini olusturuyor. Mesela bugun asansorle yemek almaya giris katina inerken kaca basmam gerektigini unutmusum. G'ye bastim, ama megerse 1'e basmam gerekiyormus.. Bir dondusumde de patronumun soyadinin ne oldugunu unutmustum ve cok kotu olmasa da garip bir duruma yol acmisti bu, telefonda patronumun tam ismini soyleyemedigimde.. Neyse canim, hayat devam eiyor.. hele de oyle ki - biraktigin yerden devam ediveriyorsun.

Cumartesi, Ağustos 11

Gainesville'in yollari tasli

Aslinda tasli masli degil Gainesville'in yollari, olsa olsa kumlu olur.. Ama ne olursa olsun kesinlikle cok uzun.. Oyle garip bir sey ki, turkiye'ye giderken yol cok kisa geliyor bana, ama geri donus hic bitmeyecek bir eziyete donusuyor.. ayaklari geri gittiginden olsa gerek insanin.. Gerci evimi ozlemisim, bahcemle ugrasmayi, burdaki dostlari falan.. Gerci benle saklambac oynar gibi, benim geldigim gun Turkiye'ye gitti iki tanesi ya, hadi neyse - biraz da biz yol gozlicez artik..

Yolda Elif Safak'in Baba ve Pic'ini okudum... Oyle guzel bir kitapti ki, okumaya doyamadim, valla 3-4 saatte bitirdim kitabi.. eve geldigimde son 20 sayfasi kalmisti, gozlerim kapana kapana kendimi zorladim ve bitirdim yatmadan once.. Obsesif karakterimiin kendini gosterdigi en vahim noktalardan biri de bu - kitaplari bir okuyusta bitirme obsesyonu.. Bir ara gunde 2 kitap bitiriyordum, sevgilim tezini yazarken.. o yaziyor, ben okuyordum.. ama her obsesyon gibi bu okuma maratonu yorgun dusurdu beni ve 1 yildir ders kitaplari ve bloglar disinda bir sey okumadim, bakalim bu yil nasil gececek..

Neyse, kitap o kadar guzel, anlatimlari o kadar guzeldi ki kitabi okudugum sure boyunce ve hele de bitirdikten sonra bir huzun kapladi icimi: ben niye yazmadim bunu diye.. Hayatta cok severek okudugum kitaplar vardir, ama bu baskaydi.. Bu yazmis olmayi isteyerek okudugum bir kitapti. Elif Safak harika bir yazar, kendisine hayranligimi burdan itiraf etmek istiyorum.. Kitaba isledigi tarih, farkli gorusleri karakterlere boylesine oturtmasi, turk tarihinin bir bolumunu bir aile oykusune cevirmesi, adetlerimizi, yemeklerimizi, kulturumuzu bu kadar guzel islemesi.. Daha cok yaz Elif Safak, daha cok yaz ki biz de bitecek korkusu olmadan doya doya okuyalim!

Artik beni evde yapilmasi gereken isler bekliyor.. ankaradaki susuzluk nedeniyle yikayamadigim kirli camasirlarimi yikamam lazim, bahcemde birikmis otleri yolmam lazim, evi temizlemem lazim, hayatta bana en zor gelen sey olan bavulumu bosaltma isine girismem lazim.. Falan filan..

Tek dilegim var, su gunler cabuk gecsin..