Çarşamba, Ekim 13

yeni!

sanırım bir sonraki işimde director of change management olmak istiyorum!

Sabaha karşı bir rüya gördüm, hemen uyanmadan önceydi sanki.. Böyle enteresan bir yerdeyim - akıl hastanesi gibi, ama fizaiksel özürlülüğü olan kişiler de var orda. Biriyle görüşmeye gidiyorum, ama asansör ile yanlış kata çıkıyorum. Hastaların kaldığı katta buluyorum kendimi.. Tam asansörden çıkıyorum ki, eyvah diyorum - yanlış bir yere geldim ben. etrafta hemşire kılıklı kadınlar, telli cam kapılar falan..

Tam o sırada bir kapı açılıyor ve bir hemşire tekerlekli sandalye ile bir hasta ile gelmeye başlıyor benim yönüme doğru. Ay beni görmesinler diye bir korku doğuor içime. Arkada dar bir koridor var, oraya saklanayım diyorum. ama o incecik dar koridora bir giriyorum ki - karşımda yine cam bir kapı - iöerde çeşitli özürleri olan hastalar..
Ay eyvah deyip geri o orta yere cıkıyorum. Nedense içimde beni görmesinler diye bir kaygı var. O sırada o ilk başta kendisinden kaçtığım tekerlekli sandalyedeki kız ile gelen hemşire ile yanyana geliyoruz. Kız başını hafifçe kaldırıp bana elini uzatiyor. Dokunmak ister gibi. Hemşire ise başını bile kaldırmadan hızla kapıyı açıp uzaklaşmaya çalışıyor. Ben de elimi kaldırıyorum, kıza doğru, selamlamak ister gibi.. Kız, bye, diyor bana. Bozuk bir dille, konuşmaya alışık olmayan bir ses ile.

Sonra tam bunu düşünürken doktor geliyor yanıma. Sinirli, tedirgin. Sana dokundu mu, diye soruyor. Hayır, diyorum. Tamam, diyor. Uyanıyorum...

Düşünüyorum da. bir yandan değişiklik istiyorum, değişikliğe açım çok.. Ama bir yandan da ürkütüyor beni bu - neyle karşılaşacağımı bilmeme hissi...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Gel gel İstanbul'a gelllllll

emelo dedi ki...

Gelmek istiyorum da, bakalım, kısmet!

Adsız dedi ki...

Hayırlısı diyorsun yani :DDD