Salı, Nisan 10

ruhu dinlendirmek

Orkideler yine coşuşta!

İnsan hayatın akışı içersinde bazen fark edemiyor kendine nasıl yüklendiğini, omuzlarında nasıl bir yük taşıdığını. Bunu yalnızca iş hayatı olarak kastetmiyorum, özel hayatlarımız da böyle.. Bazen öyle yükler alıyoruz ki üzerimize - sonra işin içinden nasıl çıkacağımızı bilemiyoruz..

Etrafıma bakıyorum, birbirinden memnun olmayan çiftler, hayatında istediklerini gerçekleştiremeyen insanlar.. Bile bile yapılan hatalar, yanlış kararlar.. İnsan hayatın koşuşturmacası içersinde kendinden uzaklaşıveriyor..

Bu sabah bir arkadaşımla konuşuyordum telefonda, ay sesin ne güzel geliyor diyip durdu.. Güzel geliyordu çünkü :) İnsanın hayatında heyecanlar, yeni hevesler eksilmişse sesi de ağırlaşıyor, ruhu yoruluyor.. Ama yeni sahiller her zaman umut dolu! İnsan ne kadar geç yatmış olursa olsun yine de mutlu uyanıyor, hevesle kalkıyor o yataktan...

Ben buldum galiba.. Hele şu aralar rahmetli Meral Okay ve eşi Yaman hakkında yazılanları da okumak etkiledi beni sanırım.. "Onun kadar karısına çiçek alan bir insan evladını analar doğurmamıştır," yazmış ya Meral Okay, orda dedim hah işte! İnsanın değerini bilen insanları sokması lazım hayatına..

Melosh hanım evde kurumuş tavuk kemiğiyle oynarken suçüstü yakalandığı an!

Hayatına değer katan insanları, sana kendinden bir şey ekleyen insanları, bilmediğin yönlerini ortaya çıkarmana yardım eden insanları, sana bir şey öğreten insanları, birlikteyken - umutsuz bir mutsuzluğu, çaresiz bir sessizliği değil de - heyecanı ve umudu paylaştığın insanları sokman lazım hayatına. Birlikte kendin olabildiğin, iç çocuğunu atlı karıncaya bindirirken iç ebeveynlerinin oturup bir latte paylaşabileceği insanları sokman lazım hayatına. Birlikte deli gibi gülebildiğin, yanında hiç çekinmeden saçma sapan şeyler için ağlayabildiğin, seni ne olursa olsun olduğun gibi kabul edebilecek insanları al sadece içeri - sadece onları al ki onlar da senin için ne kadar değerli olduklarını anlayabilsinler!

2 haftadan sonra kuyruk bey ile garajda ilk karşılaşmamız.. O kadar mutlu olduk ben ağlayacaktım, o da kafasını ağzıma sokmaya çalışıyordu :)

Tabi ki depresif ve daha mutsuz günlerin oluyor. Ama hayat, bana yaşattıkların için sana bir kez daha teşekkür ediyorum!

Bu arada, paylaşmadan edemeyeceğim.. Iphone'u olmayan bir insan olarak şu instagram kullananları kıskanıp duruyordum ki - pixlr - ı keşfettim! Muhteşem bir şey - mutlaka deneyin...

10 yorum:

Zeynep dedi ki...

Ne güzel yazmışsın, ilaç gibi geldi :)

emelo dedi ki...

Zeynep çok içimden gelerek yazdım, okudukça benim de hoşuma gidiyor!

Adsız dedi ki...

Emel super bir yazı olmuş yüreğine sağlık , hayatına insan alma konusunda takınlı biri olarak sana kesinlikle katılıyorum .

emelo dedi ki...

Sağol Faziletcim :) Valla elimizden geldiği kadar seçici olmaya çalışıyoruz...

Adsız dedi ki...

kendimden cok sey buldum bu yazida emel, keyif alarak okudum, ellerine saglik. sn

emelo dedi ki...

Esencim çok teşekkürler.. Bahar geliyor, günler güneşleniyor...

Adsız dedi ki...

Emelo da coşuşda :) CD

Adsız dedi ki...

Leyla bu yaziyi çok begendi :)

emelo dedi ki...

Arkadaşlar çok teşekkür ederim! Yazdıkça, okudukça benim de içimi açan bir yazı oldu.. Epeydir böyle uzun uzun yazmadığımı fark ettim...

Adsız dedi ki...

o neredeyse uyumadan başlanan sabahlar uzun uzun uyuduğunuz nice sabahtan daha enerjik oluyor, insan düşünmeden edemiyor: içindeki hislerini uyandıran birşeyler bulmuşken niye ruhsuz alışkanlıklara gidilir...