Çocuklardan vazgeçenler...
Yıldırım Türker'in satırları:
"Şimdi Siirt’te kim bilir ne dolaplar dönüyordur. Kimler aklanmak için, dokunulmamak için ne taklalar atıyordur. Göz yumanlar, ses çıkarmayanlar, üç maymunlar bu bilgiyle iki yıl birlikte yaşamış olmanın ağırlığını nasıl taşıyorlar acaba? Ya da ölçeği daha genişletirsek, biz, hepimiz, bunca çocuğun tecavüze uğradığı, bunca çocuğun işkenceden geçirildiği bu topraklarda, nasıl yaşamayı sürdürebiliyoruz? Çocuklarımızı koruyamamanın ağırlığıyla nasıl başa çıkıyoruz? Anayasayı, bedelli askerliği ve daha onca önemli konuyu tartışırken nasıl oluyor da biraz ötemizde süregelen çocuk katliamının utancı yansımıyor sesimize?
...
Çocuklarımızı açlıktan, şefkatsizlikten, soğuktan, tecavüzden koruyamıyoruz. Hayatımızı, geleceğimizi akıllı uslu insanlar gibi kravat ve tayyörlerimize bürünüp tartışırken her şeyin çocuklardan başlaması gerektiğini, çocuklarını gözden çıkaranın gelecekten geçtim şimdiye tutunabilmesinin imkansız olduğunu hiç aklımıza getirmeden.
Tekrarlayalım: Nicedir kendi çocuklarını yemekte olan bu aymazlığa en hafif tabiriyle intihar denir. Çünkü bir toplumun intiharı, çocukların katliyle başlar."
Herkesin içi daralıyor son günlerdeki gelişmelerden dolayı. duracağına mantar gibi başka başka yerlerden tecavüz haberleri geliyor. Herkesin gündemi kalabalık, yoğun, 40 bin tane işle uğraşıyor biliyorum. Böyle şeyler yazık keyif kaçırmak istemiyorum aslında, ama bugünlerde keyifli olmak da zor geliyor...