Bu sabah sevgili arkadasım Ozlemin telefonuyla uyandım 10'a dogru.. Ama nasıl dagılmıs haldeyim - sen biraz ayıl da ara beni diyebildi bana sadece.Sonra dagılmamın nedeni aklıma geldi: gordugum ruya. Ruyamda Amerika'daki sondan 1 onceki evimdeyim. Ve de geri donus icin evi bosaltma isleriyle ugrasıyorum. Hatta ugrasıyoruz demek daha dogru. Cunku babanem, dedem, annem, babam, ve ailemizden baska kisiler var yanımda.
Ben bir seyleri atmaya calıstıkca ay bu cok guzel, kızım sen deli misin bu atılır mı, a aaaa bu cok pahalı bir seye benziyor deyip duruyorlar.. Bir yandan da atmayacagım guzel seyler icin etrafı kolacan etmem gerekiyor ruya boyuca, cunku sevdigim seyleri de atıcam sanıp bunu biz alalım mı, a aaa bunu atacaksan bize ver diyip duruyorlar.
En sonunda copleri atmak icin tuttugumuz biri bir yerde dusuyor ve kafası yarılmıs bir sekilde geri geliyor eve - yuzu kan icinde. Bir yandan da ona cok canım sıkılıyor.. Aaaaa... valla Ozlemcim iyiki aramıssın beni cunku ruyamda delirmek uzereydim!
*Resim Mısır'da su anda kullanılan kola tenekelerinin bizde yarattıgı nostalji hissini ziyaretcilere de yasatmak icin buraya konulmustur. Bu eski tenekeleri acmak cok zormus, bir de acayip gurultu cıkarıyorlarmıs. E tabi acarken dikkat etmezsen parmaginin kesilmesi riskini de ekleyince yeni teneke iceceklerinin kapak tasarımını daha bir takdir eder hale geldim...