#direnben
Yazmak zor geliyor. Okumak, ofise gelmek, ofise geldikten sonra sosyal medya ve internet üzerinden gelişmeleri takip etmek dışında her şey zor geliyor.. Olaylar başladığında Bodrum'daydım ve Bodrum'da olmak, tatil yapmak, denize giriyor olmak - bunlar hep çok zor geldi bana..
Televizyonu kapayıp yatmak zor geliyor, Tunalı'daki direnişten ayrılıp eve dönmek zor geliyor, yani doktora gitsem iş yapamaz raporu verir herhalde. Aklımız o kadar dolu ki bu olaylarla - herkesin üzerinde bir pause hali. Kimse bir şey yapamıyor..
Önümde yapılacak küçük işler var - yap ve sil listeden di mi - ama yok. yapamıyorum. hiçbir şekilde konsantre olamıyorum.
Ülkem için, insanlarımız için, kaç gündür sokaklarda yaşayan, gaz yiyen, şiddete maruz kalan o insanlar için çok üzülüyorum. aklım hep onlarda. kalbim de tabi.. Biz hala aklını ve kalbini ayıramayan tayfayız - sizin seviyenize erişemedik...
Başbakanın açıklamalarına tahammülümüz kalmadı. Çok ilginç bir şey oldu. O korkan ve yıllarca bir şey diyemen insanlar delirdi. Korku sınırını aştık artık. Herkeste bir ne olacaksa olsun havası. yetti artık havası.. Bir yandan hükümetin tehditleri, ekonomik stabilite söylemi, faiz lobisi laf kalabalığı.. İnsanların umrunda değil artık bunlar - başbakan bunu kaçırıyor. İnsanlar üzerlerinde künyeler ile - ölmeyi göz alarak taksimde direniyorlar. başbakan ise marjinal gruplar, teröristler...
Başbakanın anlamadığı ise şu: kim öyle bir şiddet yaşasa - ki eminim bu insanların çoğu ilk defa böyle bir şeye maruz kalıyor, biz 80leri yaşamamış bir kuşağız - marjinal olur. Çünkü insanlar hayatlarını ve beden bütünlüğünü korumak için savaşmak zorunda bırakılıyorlar resmen..O yüzden marjinal marjinal deyip durmayın - herkes marjinallikten 1 saniye - 1 milim uzakta yaşıyor şu anda bu ülkede.. Marjinal olmak polisin minik bir hareketine bakıyor artık.
Acıyorum. O kadar basitçe çözülebilecek bir sorunu benimki seninkinden daha büyük savaşı haline getiren, anaokulu psikolojisinden çıkamamış bir insan tarafından yönetilmeye çalışıyoruz. Hem de yıllardır.. Şimdi de hata üstüne hata yapıyorsunuz o panik halinizle. Çünkü artık siz de biliyorsunuz - bu insanları evlerine geri sokamayacaksınız.. Artık tepkisi olmayan bir halk yok karşınızda!
Ama artık zor başbakan. Bu insanlar evlerinden çıktıklar, sokaklara döküldüler, hakları için seslerini çıkarmaya, bileklerini yumruk yapıp havada sallamaya ve sizin yıllardır yok etmeye çalıştığınız özgür ruhlarını yeniden hissetmeye başladılar. Korku ile bastırdığınız insanlar artık korkmuyorlar - korkunun üstüne yürüyorlar. hatta dalga geçiyorlar.. Sizi espri anlayışları ile de eziyorlar... Gaz bombalarınız ile dalga geçiyorlar.. daha fazla, hadi daha fazla diye isyan ediyorlar.. Yıllardır aşık olmamış birinin birden aşık olması ve kalbini yeniden hissetmesi gibi bir his bu. Herkesin yüzünde bir tebessüm - içinde kelebek çırpınışları.. Siz acaba hiç böyle hissettiniz mi başbakan? Sanmıyorum...
Sadece bu ülkenin insanları değil. Artık dünya da biliyor. Dünya sizi konuşuyor. Yapmaya çalıştığınız şeyi okumayan etmeyen size körü körüne inana küçük bir seçmen grubunuz görmüyor, anlamıyor olabilir.. Onları uyutabilmiş olabilirsiniz. Ancak biz uyandık. Bizle birlikte tüm dünya uyandı. Artık kimse yemiyor..
Sizin süper yaratıcı sloganınız yedirtmezler ya - bizimki de artık yemezler! Artık kimse yemez başbakan - haberiniz olsun! hadi bakalım şimdi siz düşünün bir sonraki mükemmel yaratıcı hamlenizi de görelim bakalım...